8 Şubat 2007

17 yaşında A.S


Catania-Palermo derbisi sonrasında çıkan olaylarda polis şefi Filippo Raciti'nin arabasına molotof kokteyli atan ve ölümüne sebep veren taraftarı belirlemiş İtalyanlar. 17 yaşında bir çocuk. Bizim memlekette de 17'likler adam öldürüyor son zamanlarda. Onca kamera görüntüsünden topladıkları şüpheliler arasından "A.S" çıkmış katil olarak. Euro 2012 adaylığı zora giren İtalyanlar bu kez ellerini çabuk tuttu. Olayı çözdüler, ölen belli, katil belli. Kulüpler de kan parası hesabına takım başına 10 bin euro toplamışlar Raciti'nin ailesi için. Serie A ve Serie B'den 420 bin euro gitmiş aileye. Herşey ne kadar Türkiye kokuyor, Sicilya'da. Yayıncı kuruluş Sky Italia ve medya bastırınca ligi bir yıl tatil edeceğiz diyen politikacılar da dansöz oldular. Haftasonu ligler başlıyor İtalya'da. San Siro başta olmak üzere birçok stad kapalı. Güvenlik kriterlerine yerine getirene kadar da kapalı kalacaklar. Müjdeli haber kombinesi olanlara. "Onları zaten tanıyoruz, biliyoruz" demiş kulüp yönetimleri. Efendi çocuklar buyursun gelsinler.

Alışmadık götte don durmazmış


1.5 milyar adam arasından adamakıllı bir 11 bile çıkartamazlar ama Çinliler hala futbola kasıp duruyor. 2008 Olimpiyatları'nı da aldılar ya; U23 takımlarını Ingiltere'ye turneye yollamışlar. Herşey güzel başlamış, Chelsea tesislerinde ağırlanmışlar; Çin pazarına girecek olan CEO Peter Kanyon hertürlü yalamalığı yapmış, chelsea sitesi çince yayına bile başlamış. Genç Çinli arkadaşlar da hazırlık maçları yapmışlar Chelsea tesislerinde. Teknik direktörleri de 2006 Dünya Kupası'nda Gana'yı çalıştıran Dujkovic. Dün de Queens Park Rangers ile bir hazırlık maçı oynamışlar. QPR'de hastası olduğum takımlardandır, böyle güzel kaç tane kulüp ismi var dünyada? Çinli genç arkadaşlar ingilizlerin tackle dediklerinden bütün maç yiyince biraz kafayı bozmuşlar, maç 2-1 giderken son 75. dakikada saha karışmış. Forvet Gao Lin sert oyundan yılınca kendi ata sporuyla karşılık vermiş. Kung-fu falan derken saha karışmış, hayt huyt sesleri arasında hakem maçı tatil etmiş. Kardeşim alışmadık götte don durmazmış, gidin pinpon oynayın, jimnastik yapın, bu boku beceremiyorsunuz işte olmuyor made in china anasını satım futbolda..

Palabra Palabra


Muhtemelen seferadlar getirdiler İspanya'dan beraberlerinde bu kelimeyi: Palabra (kelime, söz). Artık çok mu sallıyorlardı ne; bizde de oldu palavra. El Mundo Deportivo; ki Barcelona gayrı resmi yayın organıdır, fotoğraftaki kıvırcık arkadaşla röportaj yapmış. Frank Rijkaard ne demiş boşverin; palavra deyince aklıma Ajda Pekkan geldi. Başka hangi şarkıda bir kelime bu kadar çok geçer, geçmiştir ben bilmem beyim bilir. Sözleri de kim yazmışsa ne septik bir vatandaşmış ya; bittiğinde "evet mına koyim palavra, hadi yürüüüüü" diyesi geliyor insana.
aynı sözler söylediğin hep boş sözler
sana nasıl anlatsam bilmem ki
kolay sözler
bu hergünki sudan sözler boş vaatler
artık bitsin sus hiç konuşma
anlamam kendini hiç yorma
belki tatlı tatlı bu yalanlar
gül kokan rüzgârla nasıl geçermiş gelecek yıllar
yere iner mi gökteki yıldızlar
dinleyemem bunlar hep boş laflar
aşk bitince sözler neye yarar
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra
palavra palavra
hepsi palavra inanmam sana
ne romantik bu sözleri çok dinledim
çok dinledim
hepinizde aynı taktik aynı yalan
beğenmedim
başlayınca sen susmaz mısın
gülüyorum haline anlamaz mısın
belki tatlı tatlı bu yalanlar
gül kokan rüzgârla nasıl geçermiş gelecek yıllar
yere iner mi gökteki yıldızlar
dinleyemem bunlar hep boş laflar
aşk bitince sözler neye yarar
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra
palavra palavra
hepsi palavra
inanmam sana
palavra palavra palavra
palavra palavra palavra

Durun siz kardeşsiniz

İtalyan Rcs MediaGroup, İspanyol Marca için 1.1 milyar euro teklif sunmuş. Satış gerçekleşirse Avrupa'nın 2 büyük spor gazetesi artık kardeş olacak: La Gazzetta dello Sport ve Marca.
RCS, geçen yıl Türkiye pazarını da yoklamış ve Vatan grubuyla görüşmüştü, eğer atlamadıysam bizim memlekette bir ortaklıkları yok.
1986'da Corriere della Sera grubu ve Rizzoli'nin birleşmesiyle kurulan Rcs bir nevi Doğan grubu işte. Televizyon dışında hertürlü medya mecrasında fırtına gibi esiyorlar. Yayınları bunlardır: Corriere della Sera (Corriere della Sera Magazine, Io Donna, Style Magazine, CorrierEconomia, ViviMilano, TrovoCasa; La Gazzetta dello Sport (Sportweek); Oggi, Visto, Novella 2000, Astra, Domenica Quiz, Domenica Quiz Mese, Max, L'Europeo, Newton, Amica, Anna, Brava Casa, Dove, Gulliver, Donna e Mamma, Dolce Attesa, Insieme, Io e il mio bambino, La guida di Io e il mio bambino, Cipria e Imagine.
İspanya'da El Mundo'yu satın almışlardı şimdi sırada Marca var. Satış gerçekleşirse klasik La Gazzetta-Marca kapışmaları ne olacak peki?: "Durun lan siz kardeşsiniz"
foto: La Gazzetta dello Sport'un 3 nisan 1896'da yayınlanan ilk sayısı...

Ultras Sur ve Capello


Fabio "Don" Capello faşist mi? Bunu kendi vatandaşları değil faşist rejimin altında 40 yıl ezilen İspanyollar soruyor kendisine. İspanya'da hükümete bağlı çalışan anti-şiddet komisyonu Capello'ya yolladığı uyarı mektubunda "aklına başına al" demiş. Levante'ye sahasında kaybettiği maç sonrasında Capello'nun basın toplantısında söyledikleri İspanyolları ayağa kaldırdı: Staddaki ıslıklar doğruydu, işler yolunda gitmeyince olur bunlar ancak Ultras'lar bize yardım etti(destek verdi).

Capello gibi bir İtalyan için taraftarı grubunu Ultras olarak tanımlamak normal olabilir ancak İspanyollar için Ultras kelimesinin staddaki karşılığı faşist demek ve bunu 10 yıl önce de La Liga'da çalışmış Capello hala öğrenememiş. Bahsettiği grup lider takımı Raul'un kankası olan ve Franco'cu olarak bilinen Ultras Sur. Madrid'de futbol endüstrisinin stadı esir almadığı yıllarda kale arkasında 2-3 sıra boş bırakıp gollerde tellere sinek gibi yapışan ve Barça deplasmana geldiğinde scooterlarla takım otobüsüne yumurta kolileri boşaltan genç arkadaşlar!
İspanya'da çok az takım taraftarının kullandığı ultras kelimesi bizim memlekette de oto boka kullanılır oldu ki; bu ayrı bir yazı konusudur. Sözün özü geçen yıl verdiği bir röportajda "Franco diktatör değildi, İspanya'yı ekonomik ve kültürel olarak kalkındıran bir liderdi" diye sayıklayan ancak "hadi len sen git 4-4-2, 3-5-2'le uğraş gözlük" diye fazla kaale alınmayan- ancak unutulmayan- Fabio Capello bu kez taşa oturdu.

Capello: "I fischi sono giusti, succede sempre quando le cose non vanno bene, ringrazio gli Ultras perché ci hanno aiutato".

7 Şubat 2007

Viva Catalunya


Ramón Baucel- Barselona/ 19 Temmuz 1936

Totti ne zaman deplasmana gidiyor?


Sağda İlary Blasi belirince son zamanların en hastası olduğum blog sahibi kişisi nickfallin soruyla karışık çıktı karşıma: "Totti ne zaman deplasmana gidiyor?". Sevgili Nick kardeşim, Totti bu hafta Roma'da. Parma ile oynuyorlar. Haftaya cumartesi, Empoli deplasmanına gidecekler. Alitalia ellerinden öper.

Foto nerden diye sual eden olursa Olimpiyat'ta bir Lazio derbisinde golünü çaktıktan sonra Curva Sud'e kendi taraftarına selam ediyor.

WMF Grand Gourmet knife


Trofolo meraklıdır böyle bıçaklara. İnce kıyım çoban salata yaparken lazımdır da. Lakin bana ilk kez görmüyorum dedirtti bu reklam. Et deyince de adres vermek lazım. Emre bey bu işi biliyor, butik kasap budur: Dükkan İstanbul

"Sharper than you think. The WMF Grand Gourmet knife with Damasteel blade"
Agency: KNSK Werbeagentur, Germany
Creative Directors: Anke WInschewski, Vappu Singer
Copywriter: Daniela Schubert
Art Director: Jan Blumentritt

Bob sana hayat

20 yıldır 7 kişiden kurmuşuz kareyi. Kiminin işi çıkmış, kimi dişiden izin alamamış, kiminin cebi delikmiş lakin her seferinde oynuyoruz dediğimizde kareyi bulmuşuz. Yabancı adam sokmamışız masaya, makaslasak donunu alırız, yapmamışız, bilmeyen adam torbaya doldurup gelse oturamamış masaya. Pokerin acemisi hiç çekilmez. Başka masalarda Karpov gibi döperine bakıp rölans çekenlerin baygınlığı ise hiç çekilmemiş. Kaç deste kağıt eskittik, kaç takım fiş kaybettik? Kibrit çöpleriyle oynadığımız zamanlar da oldu, gavur ellerine gittiğimizde mağaza mağaza dolaşıp bulduğumuz nah fotodaki gibi takımlarla da. Pot büyüdüğünde fişler yetmez olur gecenin bir vakti. Tarkan'ın ev hediyesi bir takım heykeller vardır, sabaha karşı dörtte beşte onlar düşer bizde masaya.
Flush royal 2 kere gördü masa 20 yılda. Birini ben çıkarttım, oyunun daha ilk yarım saatinde; babayı almıştım. Parayı en çok kafadan kaybedip gecenin sonunda arap atı gibi açılanlar kazandı. Kafayı bulup blöfün bokunu çıkartanlar, kağıt gelince sandalyeden hafif aşağı kaykılanlar, elden çıkıp yiyin lan birbirinizi ibinolar diye işemeye gidenler. Poker oynayınca başka oyun oynamazsın. Komik gelir hepsi. Poker karendeki adamlar hayattaki en büyük dostlarındır. Onları sadece o masada yalan söylersin.

Ömer bey müsade ederseniz iyi maç


Fransa Arjantin ile oynuyor bu akşam. 20 yıl sonra ilk kez karşı karşıya gelecekler. 86'da Paris'deki hazırlık maçını Fransızlar 2-0 almış diyorum çünkü şahidi değilim buna almıştı diye yazan dümbelektir. Saint Denis'de Türkiye saatiyle 22:00'de başlayacak. TRT 1'den naklen yayınlanacak. Ömer Üründül yorumlayacak oranı 1.05 bana göre. Hiç kaçırmaz. "Henry büyük topçu" diyecektir mutlaka...
Maç, Roberto Ayala için bir rekor maçı. Diego Simeone'nin elinde bulunan en fazla milli olma rekorunu 107 maçla kıracak 34 yaşındaki Ayala. İlk maçı 1994'de deplasmanda Şili'ye karşıydı.

Muhtemel onbirler muhtemelen budur:
FRANCE :Coupet - Sagnol, Squillaci, Escudé, Abidal - Ribéry, Vieira, Makelele, Malouda - Henry, Trezeguet
ARGENTINA : Abbondanzieri - Burdisso, Ayala, G. Milito, Heinze - J. Zanetti, Gago, Cambiasso - L. Gonzalez - Saviola, Crespo.

5 Şubat 2007

Yazık bu adama


Atletico Madrid'de Jesus Gil, Joaquin Pero'yu sezon başında çektirilen takım posterinde "tipin kayık çıkmış" deyip kovmuştu. Adam ligin ilk haftasını göremeden tası tarağı toplamıştı. Inter'de Lippi ye de benzer tarife uyguladılar. Adamı 2. haftada gönderdiler. Lippi 5 yıl sonra Dünya Kupası ile döndü memlekete. Peru'da ligin ilk hafta maçında San Martin ile oynayacak olan Coronel Bolognesi takımı sabah tam kadro kahvaltıya oturmuş. Arjantinli teknik direktör Raul Marcovich'e "birader kahveni bitirince ziktir git" demişler. Amcama dikkat yalnız, saçlar ve palto Peron döneminden. Maç 1-1 bitmiş bu arada...

Bettina Zimmerman


Akıllı ol Vieri


İtalyan tribün tarihinde molotof kokteylinin ayrı bir yeri vardır. 40 yıldır kafalarına göre rakip taraftara, polise, kendi takımının otobüsüne atarlar bu adamlar. En son Catania'da attılar işte polis arabasının içine. Polis Raciti'yi 38'inde öbür tarafa yolladılar bir molotof kokteyliyle. Arşivimde vardı, Inter'in böyle uzak ara lider olmadığı, 14 maç arka arkaya galibiyeti bırak, 3 maç üstüste kazanamadığı zamanlardan. 3-4 yıl öncesine ait bir vukuatın fotosu. Vieri, Curva Nord'a el kol hareketleriyle gider yapmış. Milano'da sahibi olduğu restorana, Baci'ye sallamışlardı malum kokteylden "akıllı ol" niyetine...

Kazık soru


Hayatta başka derdi olmayan bir İngiliz sormuş Guardian'a. Peter Crouch ve Dimitar Berbatov ikisi de 30 ocak 1981 doğumlu. Crouch sezon başında kendisine isteyen Tottenham'a transfer olsaydı, bu dünyanın aynı gün doğan ilk forvet ikilisi mi olacaktı? Babalar vermiş cevabı, hayır güzelim. Ruud van Nistelrooy -namı diğer dallama- ve Patrick Kluivert -Bergkamp Nero- 1 Temmuz 1976 doğumlu ve 1998'de Almanya ile oynanan hazırlık maçında Hollanda milli takımında birlikte oynadılar. Bir de bonus vermişler. Edwin van der Sar ve Phillip Cocu; 29 Ekim 1970 doğumlular. Memlekette bu soruya cevap verecek delikanlı var mı? Yok...

Pokerci Carlos


Carlos Heber Bueno Suarez. 1980 doğumlu Uruguaylı santrfor. Penarol'dan geldiği PSG'de iş yapmayınca bu sezon başında Sporting Lizbon'a geçti. Nacional'ın 1-0 önde girdiği maçın son 19 dakikasında 4 gol attı. 3 attığında hat trick yaptı deriz, hakkı devrim ve müridleri ise "üçleme" der ancak 4 atınca memleket buna hala bir tabir bulamadı. Elinoğlu "poker yaptı" der böyle istisnai durumlarda. Toparlayalım Sporting Lizbon; Nacional'a 5-1 mağlup etti, Carlos Bueno 4 attı. Biz hala burada bir olsun bizim olsun diyoruz.. Oynat uğurcum oynatalım hep beraber.

2 Stefano


2004 Mart'ındaki Lazio-Roma derbisi. Devre arasında Curva Sud'e ulaşan "stad dışında bir çocuk polis arabasının altında ezildi ve öldü" haberi sonrasında tribünün ağaları Stefano Carriero ve Stefano Sordini sahaya zıplıyor. Muhatap aldıkları adam takım kaptanları Totti. "Durum budur maça devam etmeyin" diyorlar. Totti de; -rakı sofrası diyeyim- işte o kıvamdaki arkadaşlarını mı kıracak. Hakem Rosetti, Galliani'yi arıyor cepten sahanın ortasında. Lazio tribünleri de kaynamaya başlıyor, 2 Stefano'ya destek veriyorlar. Maç yarıda kalıyor. Sonrasında haber fos çıkıyor. Stefano Carriero ve Stefano Sordini sahaya inmek ve maçın yarıda kalmasına sebep olmaktan dolayı savcılarla papaz oluyorlar 3 yıl. Ceza almadan yırtıyorlar..

Tükeniş


Pazar sabahı Madrid'de eline Marca alan gaza gelmişti. Ronaldo'nun gidişi sonrasında Real Madrid'de Raul ve Guti forvete dönüyor manşeti atmış Marca. Santiago Bernabeu'da son 23 yılın en az gol Real Madrid'i, ligin dibinde en fazla gol yiyen takımlardan biri olan Levante'yi evire çevire yener gazı vermişler. Levante'nin 11'de attığı golü ruhsuz ibneler ve onların başı Don Capello çıkartamadı. Santiago Bernabeu'daki 1000. maçında Real Madrid kaybetti. Son 8 maçının 5'inde olduğu gibi..


Real Madrid: 0 Levante: 1

gol: 11 salva (pen)
Real Madrid: Iker Casillas; Míchel Salgado, Sergio Ramos, Helguera, Miguel Torres; Diarra, Guti; Raúl, Higuaín, Reyes (Robinho, min.46) (Nieto, min.71); Van Nistelrooy.
Levante: Molina; Manolo, Alexis, Dehu, Rubiales; Riga, Camacho, Tomassi, Robert (Ettien, min.65); Kapo (Berson, min. 82) y Salva (Reggi, min.88).