23 Şubat 2007

Madrid derbisi

Cumartesi gecesi Madrid derbisi var. 23:00'de başlar. Biz de evde ufak tribünü kurarız ekran başında. Güntekin Onay, Atletico Madrid'lidir o anlatırsa evsahibini iyi gazlar. Ligin ilk yarısında Santiago Bernabeu'da 1-1 bitmişti. Vicente Calderon'da Dauden Ibanez yönetecek maçı. Torres'in tıkı yok daha bu derbide. Real Madrid 2 sezondur 3 atıp dönüyor. Atletico Madrid en son 98-99'da 3-1 kazandı sahasında.

Calderon'da Real Madrid 27 maç kazanmış, Atletico 23, 17 maç berabere bitmiş. 134 gole 107 golle cevap vermiş A. Madrid. Real Madrid'de Beckham cezalı, Roberto Carlos, Cicinho, Sergio Ramos sakat. Atletico Madrid'de Petrov, Maxi sakat, Costinha cezalı. Muhtemel onbirler budur. Madrid derbisinde en hızlı atılan gollerin listesi ise bu.

Madrid derbisinde iki takımın da formasını giyenler: Cabo, Cosme, Garcia Calvo, Hugo Sanchez, Ipina, Olaso, Lazcano, Martin, Llorente, Parra, Pazos, Pruden, Schuster ve Solari.
Kafa kağıdında Madrid yazanlar: Raul, Casillas, Guti, Mejía, Pavón Miñambres , De la Red, Fernando Torres, Gabi.

Hain

Roberto Fabian Ayala. Arjantinli. 34 yaşında. 2000 yılından beri Valencia forması giyiyor. Eski takım arkadaşı şimdilerin takım menejeri Amedeo Carboni ile sözleşmesinin uzatılması konusunda papaz olunca gitti Villarreal'e imza attı. Villarreal- Valencia derbinin iki tarafı. Şimdilerde Valencia şehrinin duvarlarında yazan budur: "Ayala, muerte" "Ayala traidor, muerte". Ayala geber, Hain Ayala. Traidor demişler de bir Figo vardı ne oldu ona..

2 foto arasında 5 kilo fark

Sergen'in kilolarından 10 yıl bahsedip 3 daire alan spor yazarları var memlekette. Bu da İspanyol versiyonu. Liverpool maçı sonrasında AS gazetesi Ronaldinho'nun iki kare fotoğrafını kullanmış. İlk kare Kasım 2003'den. 3-3 biten Real Sociedad-Barcelona maçı sonrasında çekilmiş. 2. kare ise 2 gün önce Camp Nou'da Liverpool maçı sonrasında.
Barcelona doktorlarına göre kilo farkı 3. İspanyollar kasapların göz hesabına göreyse en az 5. Formsuzluğun, güçsüzlüğün, ikili mücadelelerde neden ayakta kalamadığının, reklam şaklabanı olmanın belgesi bu...

Yemişim ülke puanını

Argüman bellidir, ülke puanı, memleketin tanıtımı, sen biliyor musun biz gurbetçilere ne kadar kötü davranıyorlar burada? Yemişim ülke puanını, tanıtımı, memleketi bırakıp giderken bana mı sordun? 40 yıldır aynı hanzoysan adam ne yapsın. Akşam gol erken geldi. Ben uzatmalarda olsun diyordum en azından 89'da. AZ daha eleniyorduk. Türk takımları Avrupa'da maç yaptığında tek yürek olmamız lazımmış. Neden, savaşa mı gidiyoruz? Almanlar yenilince biz neden yenilmiş sayıldık ulan o zaman.
Bu iş bütün dünyada böyle. Kimsenin ülke puanı falan tiklediği yok. İşte bu haftadan bir örnek. Bernabeu'da Van Bommel golü Bayern formasıyla atıyor, çektiği el kol hareketi eski Barça'lı olduğundan kıyamet kopartıyor. Marca ertesi gün manşetten döşüyor, o kol kaçar dötüne diyor. İçlerinde kalanı ertesi gün çıkartıyorlar. Liverpool, Barça'yı Camp Nou'ya gömünce, manşete çıkan pek mesut Rafa Benitez fotoğrafı oluyor: "Bir Madrid'li Barça'yı çökertti". Kimse Marbella'nın, San Sebastian'ın tanıtımı peşinde değil. Futbol böyle bir oyun işte. İşinize gelirse...

22 Şubat 2007

Eşitlik

Wimbledon tenis turnuvası tarihinde bugüne kadar erkek şampiyonlar bayan şampiyonlardan daha fazla kazanmış. Kadın milleti bu rahat durur mu? Burada da arıza çıkartmışlar. Turnuva yönetimi "hanımefendiler siz finalinizi 3 set üzerinden oynuyorsunuz, erkekler 5 set" demiş ama WTA bastırınca pes etmişler. Al sana bir eşitlik hikayesi. Son tunuvada Roger Federer 655 bin sterlin, Amelie Mauresmo 625 bin sterlin ödül almış. 30 bin sterlin için koparılır mı bu yaygara...

Mijatovic - 61

Fabio Capello'nun çalıştığı takımlara hısım akrabayı da götürmek gibi meşhur bir huyu vardır. Sıçmaya gitse Panucci'yi mesela yanında taşır Capello. Panucci artık kaşara kaçtığından bu kez Madrid'e gidiyoruz topla valizi diyemedi Capello. Kontenjan bu kez Emerson'undu. Roma-Juventus sonra Madrid'de Capello ile gezen Emerson sezon başından beri Bernabeu tribünlerini çıldırtınca yedeğe çekmek zorunda kaldı Capello. Bayern Munih maçında ısın dediği dakika Eto'o modasına uyan Emerson'a yedek kulübesinden birilerinin "birader sen şimdi oyuna girersen tribünler huy kapar" dediği yazıldı çizildi oralarda. Don Balon, Pedja Mijatovic'i kapak yapmış. Capello'nun 10 yıl öncesinden bir başka kankası, şimdilerin transfer operasyonlarından sorumlu takım menejeri. Sezon başından beri yaptığı transferlerde -gelenin gidenin hesabı yok bu arada-Real Madrid'in kasasından çıkan para 61 milyon. Mijatovic -61 olmuş arkadaşın lakabı. Zaten eski Valencia'lıdır hiç sevmem lavuğu. -61 derken aklıma J&B -6 geldi, ithal etmiyorlar bunu memlekete, olsa da içsek..

Rijkaard se complico la vida

Sahasında Liverpool dışında hiçbir İngiliz takımına kaybetmemişti Barça. Artık yalama olan Chelsea eşleşmelerinden bile hasarsız çıkmışlardı. 32 yıl sonra yine kaybettiler. 13 yıl önce Ali Sami Yen'de Carlos Busquets'i içeri soktuk diye anlatırız biz de Katalanlar Busquets içeri aldı derler herhalde. Aynısını çok çalışıyorum ama olmuyor salaklığındaki Victor Valdes yaptı. Golü atanın 5 gün önce Riise'ye gol sopasıyla dalan Bellamy olması, 2. golde yine şapşalı oynayan Valdes'in hatası sonrasında aynı adamın dizden aşağısına çalıştığı takım arkadaşına asist yapması. Hayat ne garip vapurlar falan işte bu oluyor. Eto'o'nun 15 gün önce ikiye ayırdığı Barcelona turu geçer mi? Cam Nou'da kaybettikleri iki maçı da çeviremediler Avrupa'da. 1975'de Liverpool, 2001'de Real Madrid işlerini bitirdi.
Şampiyonlar Ligi'ni kazandıkları günden bu yana büyük maç kazanamadılar. Süper Kupa'da Sevilla'dan 3 yediler, Tokyo'da Internacional'e kupa hediye ettiler. Capello 10 yıl sonra yine Bernabeu'da aynı tarifeyi uyguladı. Zaragoza kupada bis yaptı. Derbide Espanyol'dan 3 yediler, uslanmadılar. Valencia deplasmanında kaybettiler ve işte en son Liverpool geçti üzerlerinden. Ronaldinho büyük topçu ee peki sonra?

* Rijkaard se complicó la vida: Rijkaard hayatı zorlaştırıyor

Ana Beatriz Barros

Alessandra Ambrosio& Isabeli Fontana

Laser grafitti

Yok böyle bir yeteneğim ama hep imrenmişimdir graffiti yapanlara. Avrupa'da medeniyet ölçüsü saydığım otobanlardaki ses duvarlarına-ki bizim buralara gelmedi daha bu- hayran hayran bakarım. O duvarların üzerinde mükemmel işler çıkartılar. Rotterdam'da lazer graffiti salgını varmış. "Dont Trust Bush" demişler, ne güzel demişler. İlgili site de budur

21 Şubat 2007

Alemci Flachi

İtalyan futbolu battıkça batıyor. Önce Moggipoli, Juventus'un küme düşmesi ardından Sicilya derbisinde kan dökülmesi şimdi de kokain kullanan futbolcu. Sampdoria'nın kaptanı Francesco Flachi'nin doping testinde "benzoilecgonina" maddesine rastlanmış ki bu da kokainde bulunurmuş. Sampdoria'nın -İtalya Kupası, Lig- bir haftada Inter ile 3 maç yaptığı haftada Flachi dağıtmış kendini.

Francesco Flachi 31 yaşında. 1999 yılından beri Sampdoria forması giyiyor.

Gitti canım saat

Christian"Bobo" Vieri dağ gibi adamdır ama Milano'da arkadaşı fena bozmuşlar. Sezon başından beri Atalanta'nın sakat listesinde takılan arkadaş Via Uberti'de ayaküstü soyulmuş. 3 kişi sıkıştırmışlar ve kolundan 16 bin euro değerindeki Audemars Piguet'yi götürmüşler. Fotoğraf uydu ama gitti lan canım saat gibi bakıyor.. Kazara memlekette oynasa haftasonu maçta şu tezahürat olurdu: Geçmiş olsun bobo geçmiş olsun....

Hayatın X Raporu

A Side

ne yalanlar söyledin, kimleri aldattın, hangi derste kopya cektin, kimleri sevdin, kimleri sevdin de söyleyemedin, kaç kişiyi tanıdın, kaç arkadaşın oldu, kaçı dostun kaldı, kaç sevgilin evlendi, sen kaç kez nişanlandın, kimlere sessiz telefon açtın, kimlere sokakta yüzünü çevirdin, kimlerle küs kaldın, kimin arkasından ağladın, kim seni hayal kırıklığına uğrattı, en güzel gol hangisi, tüm zamanların en iyi albümü sence hangisi, hangi maçı unutamadın, hangi filmi kaç kez seyrettin, salaş meyhanelerde rakı içtin mi, ekmek keserken parmaklarını da doğradın mı, halk otobüslerine bindin mi, vapurda kaç sigara yaktın, ilk kimi öptün, ilk kiminle seviştin, hangi kitabı kaç kez okudun, sigarayı kaç kez bıraktın, uçağa ilk bindiğinde korktun mu, üniversite sınavında tercihlerin doğru muydu, kan tutar mı seni, doktor yerine avukat mı olmalıydın, neden o şarkıda ağladın, dizileri seyredip seyretmedim dedin mi, merdiven çıkarken nefesin tıkanıyor mu, dizlerimde derman kalmadı diyor musun, yorgun musun bazı akşamüstleri, elini tutmak sana komik geliyor mu, yağmur yağdı mı bir fena oluyor musun, hafızana güvenmediğin zamanlar oluyor mu, ortalık yerde hiç osurdun mu, ilk aldığın cep telefonunu özlüyor musun, seni arayanlar yoksa azaldı mı, haftada kaç akşam dışarı çıkıyorsun, kaç duble rakı içtiğinde güzel oluyorsun, sushi sence de çiğ balık mı, sezen aksu'nun sesi sence de değişti mi, yaşıtın futbolcular yoksa jübile mi yapıyor, eski fotoğraf albümlerinden attığın fotoğraflara yanıyor musun, o pantalon üzerine olmadığı için akşamı meyveyle bitiriyor musun, onlarda hep onu arıyor musun, hiç ameliyathane kapısında bekledin mi, hiç sevdiklerin öldü mü, hiç mezarlık ziyaretinden geldiğinde kendine bir duble rakı koydun mukitapçılara girdiğinde kitap yığınlarına bakıp panik oluyor musun, derginin kapağında adını bilmediğin kadına hiç aşık oldun mu, kolunu, bacağını hiç kırdın mı, kaşını yardın mı, utanıp da anlatmadığın birşeyler var mı, babanla en son ne zaman mangal yaktın, annenle ne zaman en son sinemaya gittin, çocuğunla en son ne zaman tek pota maç yaptın, en son ne zaman çiçek aldın, doğum günlerinde bankalardan gelen tebrik mesajlarına gülümsüyor musun, ne kadar borcun var, kaç aylık taksite cesaretin var bu hayatta, haftanın hangi günü olduğunu çıkaramadığın zamanlar oluyor mu, sence de yıllar akıp gidiyor mu, gözaltındaki morluklar için hangi krem diye danıştığın oldu mu, kimbilir nerededir dediğin insanlar var mı, siyasi fikirlerin değişti mi, o partiye oyunu verip; buna verdim dedin mi, hiç körkütük sarhoş oldun mu, sabah uyandığında ben neredeyim dedin mi, her gün yarım aspirin içiyor musun, işitmende, görmende bir şikayetin var mı, yolun ortası demek için 35'i mi bekliyorsun, yoksa35'i geçtin mi, çayı azalttın mı, kempes'i hatırlıyor musun, kaleciye geri pasın serbest olduğu günleri peki, dawkins'in yüzü geliyor mu gözünün önüne, toprak arsada hiç futbol oynadın mı, almanya'daki akrabaların ne getirsin diye bekledin yaz vakti, romantik olmak yoksa bayıyor mu seni, kimi şiirler zamanla anlamını yitiriyor mu, hala hürriyet mi okuyorsun; yoksa radikal mi alıyorsun, mahalleden çocukluk arkadaşlarınla onca yıl sonra hiç rakı içtin mi, babanı özlüyor musun... duyuyor musun, işitiyor musun X raporunu al hayatının; Z'yi sana bırakmaz hain zaman...

B Side

ne gerçekler sakladın, kimleri kurtardın, hangi dersi arka sırada karşıladın, hangisinde öne sıçradın, hangi koordinatta kaldı o teneffüs de açılamadığın kız, adını bilmediğin akrabaların var mı, duvar boyamayı bilir misin, almanya’ya ilk gittiğin günü hatırlıyor musun, uçağa ilk bindiğin anı, kaç kez ayakkabını bağladın, kaç kez çözdün, sokaktan üstün kirli dönmekten ne zaman vazgeçtin, ilk içkini ne zaman içtin, seni eve ilk kim taşıdı, hiç hırsızlık yaptın mı, nasıl yakalandın, bir daha yakalanmamak için ne düşündün, ahmet kaya’nın sesini ilk nerede duydun, koca yazlıkta hiç tek başına kaldın mı, verdiğin geri pas gol oldu mu, kar yağdığında seviniyor musun, kaç cep telefonu değiştirdin, kaç sevgilin oldu, saçım dökülecek diye korktun mu, hiç ameliyat oldun mu, kaç teybin kristalini sildin, kaç futbol topun arabanın alınmayacak noktasına kaçtı, nefret ettiğin insanlarla aynı evi paylaştın mı, skoç braytsız bulaşık yıkadın mı, gemi yolculuklarını özledin mi, toplam ne kadar borcun var, klişenin adresini iyi biliyor musun, hala sulukule’ye gitmedin mi, kaç kavgada dayak yedin, kaçında galip geldin, kaç yılbaşın mutlu geçti, arayıp da konuştuğun dakikaların miktarı aranıp da konuştuklarından fazla mı, top oynarken dalıp gidiyor musun, silecek suyunun seviyesi önemli mi senin için, nereden incelirse oradan mı kopar, ölümü unuttun mu, kaybettiğin tüm eşyaların meçhul bir mezarlıkta toplandığını düşünüyor musun, poşet suyu hatırlıyor musun, hala madonna kıpırdatıyor mu içini, özal dönemi bakanları nerede diye sorar mısın, beatles’ın kaç şarkısını ezbere biliyorsun, liseden arkadaşların aradığında panik oluyor musun, yaşayan platonik aşkın var mı, hiç elektrik çarptı mı, 12 eylül sabahını anımsar mısın, coşkun sabah-hülya avşar aşkını unuttun mu, beğenmediğin şeyleri söylemeye ürker misin, finlandiya’nın başkenti neresi, msn solcuların icq sağcıların diye kuruyor musun kafanda, iki mutluluk arasında geçişi sağlamayı öğrendin mi, hangi dilde düşünüyorsun, cam kırdın mı hiç, elin kesildi mi, bilmediğin ingilizce kelimeler üzüyor mu, hiç hapise düştün mü, ilk kiminle evlenmek istedin, seni sınıfta bırakan hocalara kızgınlığın geçti mi, trenin durmadığı istasynlara ayıp oldu diye düşündün mü, kaç plağın iğnesini kırdın, kaçını onardın, kaybettiğin paraların toplamını hesaplamaya çalıştın mı, o hesap esnasında kur farkını kovalarken delirdiğin oldu mu, rıdvan’ı izleyemediğin için hayıflanır mısın, kaloriferin havasını almayı biliyor musun, kaçak elektrik kullandın mı, mercedes yıldızı kırdın mı, görmemiş gibi taktırdığın hellalar şimdi hangi arabada, kaç kez rüşvet verdin, anneni kaç kez kızdırdın, ilk çocuğun ölmese şimdi kaç yaşında olacaktı.
jelibon’a bakışın nedir, lastik değiştirmeyi biliyor musun, hiç bir esprini sevdiklerine sakladın mı, en sevdiğin meslek nedir, seviştiğin insanı televizyonda gördün mü, eski kasetlerini ne yapacağını bilmediğin oluyor mu, teknolojiyi seviyor musun, en parasız kaldığın gün, paraya boğulduğun an, çamaşır suyuyla karne değiştirdin mi, sağlığın endişelendirir mi seni, ilk paramla check-up yalanına kanar mısın, aldığın en iyi teklif aşkta mıydı işte mi, ofsaytın kuralını ne zaman öğrendin, delip misina taktığın jetonu hala saklıyor musun, sürdüğün en iyi araba ne, aldığın ilk cd kime aitti, deniz tuttu mu seni, kaç kez servisi kaçırdın, en son ne zaman kustun, burnun sık sık kanar mı, hatırlamaktan ziyade unuttuğun için trip atar mısın kendine, bilinçaltını ne sıklıkta tatil edersin, kiralık ev ilanlarında en pahalı evin nerede olduğuna dalarken asıl vazifeni unutur musun, kaç kere kovuldun, kaç kere istifa ettin, teknik direktörlerin gençliğini bilir misin, kayahan-nilüfer kavgası ilgini çekiyor mu, minibüsteki kadın sayısını erkek sayısıyla karşılaştırıp açıkta kalanlar için üzüldüğün olur mu, hiç silahın oldu mu, en pahalı ne aldın, şanslı mısın, şanssız mısın, kaç dua hatırlıyorsun, hiç küpe taktın mı, en çok kimle konuştun, röveşata yaptın mı, en son ne zaman şapka taktın, hiç adam sattın mı, saçına sakız yapıştı mı, kısa aralıklarla sık tebessümler mi, bir kerede büyük bir kahkaha mı, bir katile sarıldın mı, kaç kitabın sobada yandı, bir aşk uğruna şehir şehir gezdin mi, otelden aldı mı hiç zaptiyeler, dönerin kanser yaptığına inandın mı, masadan kalkarken havaya imzanı atar gibi mi yaptın, yoksa hesabı ödemeden mi kaçtın.. bazı şeyleri anladın mı, inandın mı hersheye.. X raporu mütemadi hayatın, Z raporunu bizden sonra alırlar ...


hiç gecenin 3 ünde mesaj yazıp sildin mi,göbeğini saklamak için içine çektin mi,en son ne zaman dua ettin,sevdin mi sevildin mi,kaldırım taşlarının çizgilerine basmamayı saplantı haline getirdin mi hiç,tek ayak üzerinde kaç defa zıpladın,karıncaları seyrettin mi,gizlice otoparka gidip arabası orda mı diye kaç kez baktın,yanan ışığı takip ettin mi,en son ne zaman seviştin,hipnoza gittin mi,ilk mektubu hatırlıyor musun,sabah 6 da sahili,güneşin doğuşunu en son ne zaman seyrettin,araba çaldın mı ,sonra o arabanın motorunu yaktın mı,anneni ne zaman öptün,kukalı saklambaç oynadın mı,vapurda kustun mu,hayalkırıklıklarını biriktirdin mi,attın mı,yaktın mı,imişken değilmiş gibi kaç kez yaptın,bir şarkıyı üstüste kaç kez dinledin,anladın mı,anlaşıldın mı,kapı çalıp kaçtın mı. en önemlisini sordun mu? (N.B)

İndir ulan o kolunu

Eski Barca'lı Van Bommel golü attıktan sonra Santiago Bernabeu tribünleri çektiği el-kol hareketi, Real Madrid'in yavuklusu Marca'yı çıldırtmış. Yine muhteşem bir kapak patlatmışlar. Madrid rövanşta ilk yarıda oynadığı oyunu oynarsa terbiyesiz Van Bommel ve arkadaşları kupanın dışında kalır spotunu tepesinde yedirirler sana o kolu gülümü çakmışlar. Allianz Arena'da 2 hafta sonra tekme tokat maç olur. Bayern Munihlilere de bir tezahürat yollayayım bu arada: Van Bommel'in kalkan yumruğu girsin Capello'nun dötüne, biz adamı zike zike göndeririz Madrid'e.

Madrid nere Kopenhag nere?

İlk olarak Kia'nın reklamını görmüştüm. Sorento 4x4. Zekiceydi. Hedefi yakalamışlar. Sonra Peugeot Boxer Van reklamı. Konsept aynı. "Sizi ilgilendirmiyor, müşterisi baksın". Ajanslardan biri Madrid'de diğeri Kopenhag'da. Multiple discovery arayanlar örneği arayanlara..

Credits:
Title: Billboard
Cliente: Kia MotorsProduct: Sorento 4×4
Agency: Tapsa, Madrid
Creative Director: Eduardo Martínez - Gil / Sebastián Blezowski
Art director: Gabriel Mahler / Ernesto Soto
Copywriter: Ernesto Soto / Gabriel Mahler
Photograph: Eduardo Diaz Bourgeot

Agency: Uncle Grey, Denmark Creative Director: Per Pedersen Copywriter: Kristian EilertsenArt Director: Jonas Norregaard Photographer: Phototheque-Peugeot France

20 Şubat 2007

Alooo Madrid Telecom

Çözüm aslında konsolosluklarda, vermeyeceksin bu adama Schengen vizesi; bak bakalım anlatabiliyor mu Madrid'den maç diyeceğim ne farkedecek ki; Bağcılar'dan stüdyodan dalar olaya. Ertem Şener ile Şampiyonlar Ligi azabı son erdi biraz evvel. Yarın akşam için Madrid'den Barcelona'ya geçer mi acaba? Ayağına top gelen her futbolcu için bir hikaye anlatmak zorunda mısın kardeşim sen ya; bi dur bir dur ya. Arada sesi gittiğinde de boku Madrid Telecom'a atıyor. Öyle bir şirketin varlığından şüpheliyim. Capello'nun futbol dünyasından arkadaşı olmadığını, yakın arkadaşlarının matador, çiftçi olduğunu söylediğinde zıvanadan çıktık tüm mahalle. Ne çiftçisi lan! Anlatma hocam sen maç. CM oyna, halı sahada topun peşinden koş, ne yaparsan yap da Şampiyonlar Ligi keyfimizi kaçırma. Maç ne oldu dersen Mahmut Abi, Real Madrid ilk yarı 3 attı üzerine yattı. İkinci yarı rakip kaleye bile gidemediler. Higuain bir numara ufak geldi bu lige. Olsun yaşı genç. Beckham hırs yapmış, Gago aslan gibiydi. En kralı evlat Raul'du abi. İki attı biri Helguera'dan emanetti. Robinho denen ruhsuz ikinci yarıda dolandı durdu. Bayern hani Alman disiplini deriz ya aramızda öyle asıldı maça. Van Bommel denen şerefsiz Katalan ekmeği yedi diye golü attıktan sonra Bernabeu'ya el kol çekti. 3-2 yeter mi Madrid'e, yetmez abi. Detayları da budur abi, yengeye, çocuklara selam.

Ottimista vs Pessimista


Sevdim bunu. 6'lı seti 27 dolar. Memlekette de birilerinin aklına gelir yakında. Şişeden içeceksin, kafayı takmayacaksın..

Dream on

everytime that i look in the mirror
all these lines on my face gettin' clearer
the past is gone
it went by like dust to dawn
isn't that the way
everybody's got their dues in life to pay
i know what nobody knows
where it comes and where it goes
i know it's everybody's sin
you got to lose to know how to win
half my life is in books' written pages
live and learn from fools and from sages
you know it's true
all the things come back to you
sing with me, sing for the years
sing for the laughter, sing for the tears
sing with me.............

Kupayı getiren 10 gol

Şampiyonlar Ligi'nin son 10 yılında kupayı getiren 10 gol. La Gazzetta dello sport videoları biraraya getirmiş.
1996-97 Riedle (Borussia Dortmund)
1997-98 Mijatovic (Real Madrid)
1998-99 Solskjaer (Manchester Utd)
1999-00 Morientes (Real Madrid)
2000-01Effenberg (Bayern)
2001-02 Zidane (Real Madrid)
2002-03 Shevchenko (Milan)
2003-04 Carlos Alberto (Porto)
2004-05 Xabi Alonso (Liverpool)
2005-06 Belletti (Barcelona)

Kaka ve Soytarı

İtalya'dan eskimiş bir transfer öyküsü. Kaka'nın Sao Paolo'da ortalığı ayağa kaldırdığı zamanlar. Milan işi bitirmek üzereyken, İtalyan gazeteciler Juventus'un genel menejeri Luciano Moggi'ye soruyorlar: Siz Kaka ile ilgilenmiyorsunuz? diye. Kaka İtalyanca'da da bildiğin kaka. Moggi de diyor ki "biz öyle bok, mok ismi olan adamla ilgilenmiyoruz. Juventus'a yakışmaz". Bir zaman sonra kaleci Buffon patlatıyor meşhur demeci: "Se Moggi non ha comprato Kakà per il nome, allora non doveva comprare neanche me.". Meali; "Moggi, Kaka'yı ismi yüzünden almadıysa beni de transfer etmemesi gerekiyordu". Buffon'un meali ise soytarı. Soytarı, Juventus'da dünyanın en pahalı kalecisi olarak harikalar yaratıyor, Kaka da San Siro'da yıllardır rakiplere sifon çektiriyor. Luciano Moggi ise Juventus'u elbirliğiyle küme düşürdüğü Antonio Giraudo ile tavla atıyor evinde. Ufaktan bir de magazin olsun. Buffon'un annesi eski voleybolcu ve papuç gibi ellere sahip bu arkadaş İtalya'nın en güzel cıvırlarından Alena Seredova ile birlikte ve yakında evlenecek.

River Plate'in reisleri

River Plate'de stada girmesi yasaklanan tayfa. 5 maç sahası kapatılan River Plate'de yönetimin El Monumental'in kapısından geçmesini yasakladığı reis kadrosu.. Hugo Adrian Rousseau, Alan Schlenker, Martín Gonzalo Acro, Alexis Alan Decoste, Cristian Ariel Ghisletti ve William Schlenker.

Del Piero: 10 +

İtalya'dan yeni bir kitap: 10+ "il mio mondo in un numero" . Alessandro Del Piero 'nun top 10'ları. Kitabın esin kaynağı Nick Hornby 'nin High Fidelity'si. Del Piero top 10 disiplini için seçimlerini sıralamış, 10 futbolcu, 10 frikik, 10 gol, 10 hayalkırıklığı, 10,10, 10 gider bu böyle. Mondadori'den çıkmış kitap. 14 euro.
Del Piero racconta così il suo primi 30 anni attraverso il numero 10: 10 goal importanti, 10 compagni di squadra fondamentali, 10 ingiustizie subite, 10 gioie fuori dal campo, 10 sogni realizzati, 10 passioni, 10 fotografie, 10 consigli a un aspirante calciatore, 10 valori per cui amare il calcio, 10 emozioni ecc. Il libro non è dunque un’autobiografia nel senso classico, ma cerca invece di fare il punto contemporaneo nella carriera del giocatore che si presume ancora lunga, sottolineando proprio la peculiare caratteristica: essere l’ultimo 10 portabandiera.

90 60 90 gazetecilik!

Milliyet çok zamandır yapıyordu bunu abisi Hürriyet'te modaya uydu. Internet yayıncılığı ayağına Tan gazetesinden halli gazetecilik yapıyorlar iki site de. Kendilerince "büyük bombalar" patlatıyorlar. Sabah iki siteyi de açıp ana sayfadaki manşetlere göz gezdirince akılda kalan şu oluyor: Dünya sevişiyor. Kim kimi götürdü? Kim soyundu? Kim frikik verdi? Aptal ötesi ucuz magazin haberler ve altına dayanan foto galerileri ya da you tube videoları.
Ben bu postu yazdığım anda Milliyet'in ana sayfasında 10 haber, Hürriyet'te 9 ise haber, göt bacak, göğüs özneli. İş haberciliğe gelince ise her zamanki gibi tıslar. Liverpool'da yaşanan skandalı İngilizler pazar sabahı manşet yapmışlar, bloga pazar akşamı yollamışım, adamlar Salı günü son dakika haberi olarak veriyorlar. Rahmi Turan ruhu internette yaşatılıyor. Herkes çapı kadar gazetecilik yapıyor. Tamam kesin yaygarayı pi'yi 3 alabilirsiniz.

Akıllara ziyan

İtalyan rugby milli takımı soyunma odasında. Buz dolu havuzda kıçları donmuş. Maçı kaybedince hocaları ceza olarak girin buzlu havuza da görün ebenizin vesikalığını mı dedi acaba. Yok dememiş. La Gazzetta'ya göre bu maç sonrasında dinlenme amacıyla havuzda yapılan bir seansmış. Fotoda kıçları donanlar soldan sağa Carlo Del Fava, Sergio Parisse ve David Bortolussi olmakta. 3 kuruşluk beyniniz varsa nağmerdim. Yap Sebastian bunları birer ıhlamur, içleri ısınsın.

Hızlı çal Jacques

Formula 1, Champ Car, Indianapolis 500 ve Le Mans. Pistlerde poker yapan Jacques Villeneuve bir de albüm çıkarmış. Biraz dinledim sesi Michael Bolton'dan güzel! Ben en son BMW'den hadi git sen artık dediklerini hatırlıyorum. Almış eline gitarı Montreal, Quebec'de konser verir olmuş. Ekmek parası işte. Albümün adı da Private Paradise bu arada..

19 Şubat 2007

İlk ayakta Melissa tek olur

Mélissa Theuriau sabaha kadar Türkiye EU'ya girer mi diye tartışılacak kadın! Başka birşey geçiyorsa aklımdan nağmerdim. Memlekette kimsenin ekranda gördüğü yok ama Fransız başbakanından fazla tanınıyor. Burcu Esmersoy spor sunsa da biraz onun havalarında. Banu Güven ile teraziye çıkartıyor kimileri. Sağlam bir formasyonu var: Pierre Mendès 'de Information-Communication lisansının ardından Echirolles'de televizyon üzerine master patlatmış. 78 doğumlu. Herkes TF1'de sanıyor ama cıvır bu sezon kanal değiştirmiş.
TF1'de 20:00 haberlerinde Claire Chazal 'ın jokeri olmayı teklif etmişler. Claire Chazal da Fransa'nın Gülgün Feyman'ı diyeceğim olmayacak, yok benzeri biri bizim memlekette. Efsane bir hatun ama kaşara kaçmış işte. 1956 doğumlu. Dönelim biz ay parçasına. Mélissa Theuriau teklifi hafif tırsarak kabul etmemiş, ana haberler için çok tecrübesizim demiş soluğu M6'da almış. Şimdi Zone interdite adlı programı sunuyor. Banu Güven'in birikimi alır çarpar bunu da; iş güzelliğe gelince Melissa uzak ara çeker. 5 boy olur, bayrak ayna olur ne bilim tek olur işte..


İgrencim biliyorum ama ne yapayım öyle. Senin ağzını....

Tchibo


Tchibo keyifli mağazadır. Gavur ellerde gördüğümüzde dalarız Bay T ile. Şansına ne yakalarsan, tematik satış yaptığından -o hafta ya da 15 gün her neyse- elin boş çıkarsın bazen. 20-30 euro'ya bir torba mal indirdiğimiz de olmuştur nitekim. İstanbul'da da birkaç yerde mağaza açmışlar ama şirketin sitesine bakınca kaale bile almadıkları görülüyor Türkiye'yi. Alaman olanından baktım, bu masaj zımbırtısını beğendim. Sabah gazetesinde bir Tülin var, almazsam çıldıracağım diye kızkurusu bir köşesi var. İşte ondan. Akşama kadar ekran başında oturan adama ne güzel gelir bu. 7 motorcuk var vibrasyon ayağına. 4 noktadan okşuyormuş efendisini. fiyatı desen 40 euro.