15 Şubat 2008

Juventus-Roma

Serie A'da Inter'e hakemlerin yaptığı kıyaklar malumunuz. 8 puan gerisinde 2. sırada olan Roma yarın (21:30) Juventus deplasmanına gidiyor. Inter ve Roma arasında 2 sezondur yaşanan rekabette söz düellosunda son kurşunu Roma'nın hocası Spalletti sıktı. Dün, bir zamanlar Okan'ı Emre'yi Inter'e götüren adam olarak bildiğimiz Inter yöneticisi Oriali: "Roma'nın Siena'dan 3 yemesi bizim suçumuz mu?" deyip orta yere molotof kokteyli açınca, Spalletti'ye de bugün sulamak düşmüş:" Oriali kapasın çenesi, ligin zirvesinde olunca dağın tepesindeki gibi oksijen azlığı çekiyorlar bu da rahat düşünmelerini engelliyor". Taşı gediğine oturtmuş Spalletti. Roma haftaya Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi oynayacak. Juventus'un öyle bir derdi yok. Bir de konuyla alakasız ama kendisine cam adam yakıştırmasını yapanlara Kurtlar Vadisi jargonuyla "bazı camlar kurşun geçirmez" diyen Gökhan Zan yine sakatlanmış. Neymiş bazı camlar kurşun geçirirmiş. Blog iki gün tatilde. Konya'da etli ekmek bizi bekliyor. Buralar sizlere emanet...
Juventus:Buffon, Zebina, Legrottaglie, Chiellini, Molinaro, Camoranesi, Nocerino, Zanetti, Nedved, Trezeguet, Del Piero
Roma: Doni, Panucci, Mexes, Juan, Tonetto, De Rossi, Pizzaro, Taddei, Perrotta, Mancini, Totti.

Premier League Batarken #2

Euro 2008 biletini alamayınca liglerindeki yabancı sayısını sorguladılar. Tren çoktan kaçmıştı. Uslanmadılar, lige hafta ekleyip takımları Harlem gibi dünyayı dolaştırma fikrini ortaya attılar. FIFA oturun oturduğunuz yere dedi. Bu adamlar futbolu icat etti ama aynı zamanda da içine ediyor. Premier Lig'deki 20 takımın 12'si yabancı sermayeye satıldı. 96'da Mohamed Al Fayed'in Fulham'ı almasıyla başlayan süreçte ligin büyük takımlarının hepsi el değiştirdi. Bildik hikayeleri kısa geçmek lazım. Abramovich'in Chelsea'ye harcadığı para 1 milyar euro'yu geçti. Malcolm Glazer kulübü satın aldığında kıyametleri kopartan taraftar başarı gelince zevkten dört köşe olup protestoyu kesti. Manchester City'e ülkesinde yargılanmayı bekleyen Thaksin Shinawatra milyon dolarları akıttığında Manchester şehrinin yarısı kulüp elden gidiyor demedi. Deplasmanda 34 yıl sonra derbi kazandılar keyifleri yerinde. West Ham, Kia Joorabchian'ın Tevez Mascherano transferlerinde taşeronluğu üstlendi. Liverpool'un yeni patronu Amerikalı George Gillet ve Tom Hicks, takıma 3 yılda 2 Şampiyonlar Ligi finali oynatan Rafael Benitez'i kovmaya kalktı. Taraftar ayaklanınca yeni stad yapacağız, 500 milyon euro ayırdık deyip şimdilik paçayı kurtardılar. Arsene Wenger ile 3. jenerasyonu kuran Arsenal, Özbek asıllı Alisher Usmanov 'a hisselerinin %15'ini sattı. Son haber Usmanov'un hisselerini %24'e çıkardığı. Usmanov'un en büyük hissedar olabilmesi için sadece %2'lik hisseyi satın alması yeterli artık.
Premier League Batarken #1

Madrid Usulu İntikam

Roy Keane'ye göre "intikam soğuk yenen bir yemekti". Real Madrid'e göre ise sıcak! 1993-94 sezonu, Barcelona Johan Cruyff ile fırtına gibi. Dream Team'in biraz da Valdano'nun teknik direktörü olduğu Tenerife sayesinde 4 şampiyonluk kazandığı dönem. Raul'un Real Madrid'deki ilk sezonu bu. Real Madrid geliyor Camp Nou'ya. Barcelona 11'i:Zubizarreta; Ferrer, Koeman, Nadal, Sergi; Goikoechea, Guardiola, Amor, Bakero; Stoichkov ve Romario. Real Madrid sahaya Buyo; Quique, Hierro, Sanchis, Lasa; Luis Enrique, Milla Laudrup, Amavisca; Raul, Zamorano onbiriyle çıkıyor ve 5'lik oluyorlar. Romario hat-trick yapıyor, Koeman ve Ivan da birer gol atıyor.
Çok değil bir sezon sonrası bu kez Barcelona, Santiago Bernabeu'da. Tribünlerde 105 bin seyirci. Real Madrid sahaya Buyo; Quique, Hierro, Sanchis, Lasa; Luis Enrique, Milla Laudrup, Amavisca; Raul, Zamorano onbiriyle çıkıyor. Barça' nın onbiri Busquets; Ferrer, Abelardo, Koeman, Sergi; Guardiola, Bakero, Amor, Hagi; Eskurza ve Stoichkov. Romario bir sene önce hat-trick yapar da Zamorano yapmaz mı? 39 dakikada 3 gol atıyor Zamorano. Luis Enrique ve Amavisca'nın golleriyle Real Madrid 5-0'ın intikamını yine aynı skorla alıyor. 5 yiyen Johan Cruyff da o gece böyle bakıyor dünyaya...

İrlanda Usulu İntikam

Ronaldo'nun sakatlığı sonrasında Avrupa medyası eski defterleri açtı. Arşivlerden deli gibi büyük sakatlık haberleri yağıyor. Sabah Bryan Robson'dan bahsederken adı geçen Roy Keane'nin hikayesini anlatmak lazım düştü sonra Bilbao Kasabı'na da bakarız.. Eric Cantona'nın Man.United'dan ayrıldığı sezonun ertesi Takımın yeni kaptanı Roy Keane. 97-98 sezonunun 9. haftasında Leeds United maçında Norveçli Haland'a çelme takmak isterken yerde kalıyor. Haland ucuz yırtıyor. Şimdilik! Keane'nin kırmızı karttan yırtmak için yerde kıvrandığını hakeme anlatmaya çalışan Haland, rakibinin sezonu kapadığından habersiz. Diz yan bağları kopan Roy Keane ne demiş o gün yazının sonunda(1). O sezon Keane'siz Manchester United şampiyonluğu Arsenal'e kaptırıyor. İntikam sıcak mı soğuk mu yenen bir yemektir. İrlandalılara göre galiba soğuk yeniyor ki Keane tam 4 yıl bekliyor.
2001 yılında Haland çok uzakta değil, ezeli rakip Manchester City'de. Derbide Roy Keane 85 dakika daha sabrediyor ve... Haland'ın dizine uçan tekmeyi yapıştırıyor. Haland'ın futbol hayatı sona eriyor. İntikamını alan İrlandalı otobiyografisinde "Çok bekledim ve onu fena s..." diye anlatıyor o günü(2). 4 yıl önce "numara yapıyor" dediği Keane'nin çektiği acının ne olduğunu 4 yıl sonra Haland yine Keane'den öğreniyor...
1- "I was going for the ball and the player came across me. After that I just felt my knee go, something snapped in my leg. The reality is that I have got the injury and I have got to get on with it."
2-"I'd waited long enough. I fucking hit him hard. The ball was there (I think). Take that you cunt. And don't ever stand over me again sneering about fake injuries."

Riquelme

Baştan söyleyeyim böyle anketlerin kıymeti harbiyesi yoktur fikrimce. Boca Juniors resmi internet sitesinde bir anket yapmış. Boca tarihinde en sevdiğiniz kim? diye sormuşlar. Kazanan Maradona mı? Değil! Riquelme. %31 oy almış Riquelme, Maradona %27, takımın 10 yıl kaptanlığını yapan ve oralarda harbi bir efsane olan Gillermo Barros Schelotto(şimdi MSL'de) %22 ve Martin Palermo'ya %7 oy gitmiş. "Boca dinimdir, Maradona Tanrım..." diyen taraftarın Riquelme'yi 1 numaraya koymasının basit bir sebebi var elbette. Maradona'ya oy verecek kitlenin internet ile alakası yok. Bizde de böyle anketler yapıldığında ya da en iyi onbirler seçildiğinde her seferinde son 15 bilemedin 20 yılın yıldızları tercih edilir. Alex mi Lefter mi anketi yapılsa sonuç ne olursa Arjantin'de de o olmuş işte. İşin bir de kulübe kazandırdıkları tarafı var ki, Maradona ilah olduğu kulüpte Barça'ya gitmeden sadece 1 sezon oynadı eh bir de kariyerinin sonunda emekli kontenjanından 2 sezon. Ankette adı geçen diğer 3 oyuncunun Boca'ya kazandırdıkları nedir sorusunun cevabı ise son 10 yılda kazanılan kupalar. Riquelme için bir derbi istatistiği not düşeyim: River Plate'e karşı 21 maçta forma giydi. 11 galibiyeti, 7 beraberliği, 3 mağlubiyeti ve 6 golü var Riquelme'nin...

Bryan Robson

Hayat hikayesini (Robbo) okumak istediğim adamlardandır Bryan Robson. 15 yıl önce Ali Sami Yen'e gelmişliği vardı Manchester United ile. Onu da teknik adamlıkta dikiş tutturamayan büyük futbolcular listesine ekleme zamanı geldi galiba. Manchester United Roy Keane'yi onun pozisyonuna transfer ettiğinde Middlesbrough'a gitmişti. Şimdi kariyerine bir kez daha göz attım. O da romantiklerden. Hani şu kariyerinde oynadığı takımlardan bir türlü kopamayanlardan. Son takımı Middlesbrough'u çalıştırdı. Sonra Bradford City. Bir sonraki kulübe futbola başladığı -dünyadaki en güzel kulüp isimlerinden birine sahip- West Bromwich Albion'du. Sheffield United görevine son vermiş. Efsane olduğu Manchester United'a birgün teknik direktör olmak yakışır Bryan Robson'a ama geçtiği yollar buna izin verir mi bilmem...

Guti'yi Samanlıkta Bastılar

Luis Aragones'in inat edip İspanyol Milli Takımı'na almadığı 2 Real Madrid'li yıldızdan biri o. Geçen sezon kazanılan şampiyonluğun da -özellikle son haftalarda- en büyük mimarı. Real Madrid tribünlerinin bir zamanlar onu oyundan çıkarken protesto ettiğinde umursamaz tavırlarına takmıştım kafayı. Aynı zamanda metroseksüelin kralıdır Guti. Bugünlerde futbol sahası dışında çekilmiş 2-3 kare fotoğrafıyla gündemde.
İspanyol Cuore dergisinin paparazzileri zımbalamış Guti'yi. Şimdi bu Guti isimli arkadaş 99 yılından beri Arancha de Benito ile evli, hanımefendi İspanya'da televizyon yıldızı. 2 de çocukları var. Bu fotoğraflar Barcelona taraftarlarını çok sevindirecek çünkü Guti onlara göre ibnenin kralıdır! Bir zamanlar İspanya'nın en ünlü transseksüellerinden Bibiana Fernandez ile flört etmişliği vardır Guti'nin. Guti kimi öpmüş, ismi belli değil. Öpülen ilk karede Guti öpecek diye; öpülecek- öp pozisyonunda dudaklarını büzüştürmüş bekliyor ile foto analizimi yapar; başlığın iğrençliğine katılır; bu kadar magazin yeter derim...

14 Şubat 2008

Sevilla'da Son Perde

"Galatasaray 2000'de UEFA Kupası'nı alan kadrosunu bozmasaydı, ertesi sezonlarda da kupa kaldırırdı" Bu üzerine çok yazılıp çizilmiş mevzudur. Doğruluğuna dair en taze örnek Sevilla. İki sezondur UEFA Kupası'nı müzelerine götürüyorlar. İlk kupa sonrasında kasalarına giren milyon eurolarla takımın çatısını bozmadan transfere devam ettiler. Bugün ellerinde 5 forvetlik bir kadro derinliği var. Teknik direktörleri Juande Ramos u yine ilk UEFA Kupası sonrasında kulübede tutmayı başardılar. Bu takım bütün bunları Sergio Ramos ve Baptista'yı Real Madrid'e sattıktan sonra başardı. Bugüne gelelim. Juande Ramos'un Tottenham'ın uçuk teklifine elbette ki hayır diyemedi. Takımı bir şekilde yarı yolda bırakıp gitti. Eski futbolcularına ara transfer döneminde talip oldu. Sevilla da kimseyi kaptırmadı. Puerta'yı toprağa verdiler sadece! Sevilla, Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam ediyor, Fenerbahçe maçları ne olur; konumuz değil. Başkanlarının bugün bir açıklaması var: "Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayamazsak sezon başında para eden bütün yıldızlarımızı satacağız". İşte bu zor!Sevilla 23. hafta sonunda 33 puanla Şampiyonlar Ligi barajına 8 puan uzaklıkta. Real Madrid ve Barça'yı bir kenara koyalım; Şampiyonlar Ligi'ne gitmek için Atletico Madrid, Villarreal, Espanyol ve Santander'den birini alaşağı etmeleri gerekiyor. Üstelik Avrupa Kupaları'ndan uzak kalmaya niyeti olmayan Valencia da Sevilla ile aynı puanda. Sevilla'nın bu sezonu 3 ya da 4. sırada bitirebileceğine inanmıyorum. Bu da o güzelim kadronun dağıtılacağı manasına geliyor. Gerçekten de La Liga gelirleriyle bu kadronun maliyetini karşılamaları zor. (Sevilla'nın yıllık gelirinin %20'si Şampiyonlar Ligi'nden) Alves, Kanoute, Jesus Navas, Luis Fabiano, Palop, Poulsen ve belki de Diego Capel. Bu yaz satılık tabelasıyla gezecekler....

Bobo-N. Gomes-Mehmet Topuz

Ara transfer döneminin son gününde Portekiz basınında bir haber çıkmıştı. "Beşiktaş, Benfica'dan Nuno Gomes'i istedi, kulüp ve futbolcu kabul etmedi" idi özeti. İlk bakışta Holosko'yu almış, elinde Bobo-Nobre olan Beşiktaş'ın adının karıştırıldığı asparagas bir haber gibi duruyordu. Şimdi bunu çok zamandır yazılıp çizilen Bobo-Marsilya flörtüyle birleştirelim. Marsilya, Beşiktaş'ın istediği parayı verseydi, Bobo yüksek ihtimal Ocak ayında Fransa'nın yolunu tutacaktı. Beşiktaş'ın sonuçsuz kalan Nuno Gomes hamlesi de böyle açıklanabilir ancak. Nuno Gomes haberinde sezon sonunda tekrar görüşüleceği yazılıyordu. Marsilya'nın Bobo için teklifi 8 milyon Euro olarak geçiyor. Marsilya'da transferin bitirilmesini isteyen Erik Gerets'in eli çok kuvvetli bugünlerde. Takımı küme düşme potasından alıp 5.liğe taşıdı, UEFA'da da S.Moskova'ya evinde 3 attı. Yıldırım Demirören, Bobo'yu satıp üstüne 3 milyon euro koyarsa Mehmet Topuz'u alabilir bu durumda! Nuno Gomes ne olur, bilmem...
"Il Marsiglia starebbe cercando di intensificare i contatti con il Besiktas per portare in Francia a fine stagione l'attaccante brasiliano Bobo. il tecnico Eric Gerets stravede per Bobo e la dirigenza sembra volerlo accontentare e starebbe preparando un'offerta di 8 mln di euro. "

Pes

Öncelikle belirteyim gazeteyi ben taramadım, yorumlarda bir arkadaş yollamış sağolsun. Bugünkü Hürriyet'ten. Spor sayfasında Erman Toroğlu'nun yazısının hemen altında yer alıyor bu haber. . Başlıktaki PES ne yazık ki Pro Evolution Soccer'ın kısaltması değil! Çok şey demek istiyorum da diyecek başka kelime bulamıyorum. Yorumlara atıyorum ben pası...

Britanya İtalyanca Öğreniyor

Britanya'da özel ders veren İtalyan hocaların sayısı artıyor. Fabio Capello'nun İngiliz milli takımının başına geçmesi sonrasında bir İtalyan daha malt viskinin peşinden gitti. Bu adama hoca değil de profesör demek lazım galiba. Giovanni Trapattoni 69 yaşında. Halen Avusturya'da Salzburg'u çalıştırıyor. Takım iyi durumda; 37 puanla lider. Trapattoni sezon sonu ayrılacağını ve İrlanda'nın başına geçeceğini açıklamış. Anlaşma 2 yıllık, hedef belli: 2010 Dünya Kupası. Yıllık ücreti 1 milyon euro. Yardımcısı da son zamanlarda RAI'de yorumculuk yapan ve iş bulamayan Marco Tardelli olacak.

Alo Şimdi Gol Atıyorum

Bu sezon kesinlikle dünyanın bir numarası bu adam ama her daim biraz şımarık ve disiplinsiz. Alex Ferguson deli adamdır, Beckham'ın kafasına krampon atacak kadar dellenmişliği de vardır da Cristiano Ronaldo'ya biraz torpil geçmiş. Portekizli Manchester United'da antremanlara şortunun cebinde cep telefonuyla çıkıyor(muş). Taktik idmanda gelen sms'leri cevaplamak gibi bir ayrıcalığı yok tabii takımda. Ferguson enselemiş bunu ve 11 bin euro ceza kesmişler. Kulübün haftada 190 bin euro ödemeye hazırlandığı Cristiano Ronaldo'ya koymaz tabii bu rakam...

Fenomen The End #2

Francesco Totti

Peru Gazisi Simeone

Arjantin takımları, Copa Libertadores'e bozgunla başladı. 3 maçta 3 mağlubiyet. San Lorenzo, Caracas deplasmanında 2-0 kaybetti. Estudiantes, Deportivo Cuenca deplasmanında 1-0 mağlup. River Plate de Deportivo San Martin (Peru) deplasmanından 2-0'lık mağlubiyetle dönüyor. Ole Gazetesi, 4 yıl önce kurulmuş, 50 taraftarı olan bir takıma yenildiler diye tefe koymuş River Plate'i. Ligin ilk haftasında 3 puanı alan tek büyük olan River Plate'de teknik direktör Simeone'nin hali fotoğraftaki gibidir. River Plate Pazar günü sert deplasmana gidiyor. Newell's ile oynayacaklar.

Tommasi de Bitti

13 Şubat 2008 futbolda sol dizlerin ihanet ettiği gün müdür, nedir? Ronaldo'dan sonra Damiano Tommasi de sezonu kapadı. Levante'de zaten parası alamıyor, sezon sonuna gün sayıyordu. Sol diz iç yan bağlarını koparmış. Roma'dan da bir yıl süren sakatlık sonrasında ilk onbirdeki yerini kaybedip ayrılmak zorunda kalmıştı. Her zaman bizim ligde oynamasını istediğim bir adamdı. Tommasi 33 yaşında, onun için de "kariyeri buraya kadarmış" diyeceğiz galiba...

Fenomen The End

98 Dünya Kupası sonrasında ilk sakatlığı Eylül ayında ortaya çıkmıştı. Operasyonu ertelediler, Kasım ayında Inter-Lecce maçında dizi onu yarı yolda bıraktı. Milan kulübü resmi dergisine "çabuk dön fenomen" diye bir sayfa ayırmıştı Döndüğü maç 12 Ekim 2000'de Roma Olimpiyat Stadı'nda oynanan Lazio-Inter karşılaşmasıydı. Pozisyon hala gözlerimin önünde; ceza sahası yayına doğru topla giderken kaldı yerde. 1 yıl sonra dönebildi sahalara. Hector Cuper ile papaz oldu; 2002'de Real Madrid'e gitti. Sol diz iç yan bağları Atletico Madrid maçında bıraktı. 3 ay daha kayboldu ortalıktan. 2006 yılında Milan'a geldi. Bu sezonun başında Milanello'da antremanda sakatlandı. 4 ay sürdü dönmesi. Ve dün gece. Sol dizi yine ihanet etti ona. Bir yıl diyor doktorlar. Daha 3 gün önce sezon sonunda futbolu bırakacağı yönünde haberler çıkıyordu İtalya'da. Galliani "Milan doktorları ok verirse sözleşmesini yenileyeceğiz" diyordu. Fenomen bütün spekülasyonlara son noktayı kendisi koydu. Ya da son noktayı koyan Fenomen değil; sol diziydi.

Süleyman Seba'yı Özlemek

" “Ne” olduğu ya da olmadığı kamuoyu tarafından yıllardır çok iyi bilinen “pembe kazaklı” Hıncal Uluç’un, temsil ettiği ahlak anlayışının pisliği içinde er ya da geç boğulacağına inanıyor ve bu zat’a cevap dahi vermenin lüzumsuz olduğunu düşünüyoruz"
Yukardaki satırlar Beşiktaş kulübünün resmi sitesinden, yönetimin resmi görüşleri. Süleyman Seba'yı özlemek için bir sebebi daha var artık Beşiktaşlıların. Hıncal Uluç 'un vereceği cevabı merakla bekliyorum... Trajikomik olan Beşiktaş yönetim kurulunun bu açıklamayı şu cümleyle bitirmesi: "Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz"

Godfather

Son yılların en yaratıcı koreografisiydi. İşin içinde bir de müzik( Godfather Theme) olunca bize de ayakta alkışlamak düştü...

13 Şubat 2008

Haftasonu Futbol

15 Şubat Cuma
20.00 Ç. Rizespor - Fenerbahçe (Lig Tv)
21.30 Ajax - S. Rotterdam (Business)
21.30 Schalke 04 - Wolfsburg (Ntv Spor)
16 Şubat Cumartesi
13:00 Boluspor - Diyarbakırspor (D Spor)
16.30 Karlsruhe - B. Leverkusen (Ntv)
17.00 Celtic - Hearts (Business)
18.10 Le Mans - O. Lyon (Kanal A)
19:00 Beşiktaş - Ankaraspor (Lig Tv)
19.00 Parma - Milan (Ntv)
19.15 M. United - Arsenal ( Tv8 ) FA Cup
20.30 Willem II - PSV (Business)
21.00 Espanyol - Sevilla (Ntv Spor)
23.00 R. Zaragoza - Barcelona (Ntv)
17 Şubat Pazar
13:00 Eskişehirspor - Antalyaspor (D Spor)
15:00 Ankaragücü - Trabzonspor (Lig Tv)
16.00 Kilmarnock - G. Rangers (Business)
16.00 S. United - Middlesbrough ( Tv8 ) FA Cup
18.00 Villarreal - R. Santander (Ntv)
18.00 Preston - Portsmouth ( Tv8 ) FA Cup
19:00 Konyaspor - Galatasaray (Lig Tv)
19.00 Monaco - Bordeaux (Kanal A)
21.55 Marsilya - PSG (Kanal A)
22.00 A. Madrid - A. Bilbao (Ntv Spor)
23.55 Boca Juniors - Argentinos Juniors (Ntv Spor) Bant

Nihat Kahveci vs Fatih Tekke

Villarreal, UEFA Kupası 3. turunda Zenit St. Petersburg deplasmanında. Maç öncesinde hatıra fotoğrafı. Villarreal'liler valizlerine matruşkaları doldurmuşlardır da kazanırlar mı onu bilmem. Nihat kesin oynuyor da Fatih Tekke'den bir haberim yok...

Vatikan'daki Sarı Saçlı Çocuk

Çeyrek asır önce Vatikan'dan bir kare. Papa 2. Jean Paul, sarı saçlı ufaklığı severken bir taraftan da annesine çocuğun adını mı soruyordur acaba? Eğer öyleyse soyadı Totti olan kadının cevabını biliyorum: Francesco.

Kilit adam Mourinho

Plazalarda çalışanlar iyi bilir, büyük şirketlerde tenkisat yapılağının söylentisi 3 ay önceden çıkar. Önce çaycı, office boy yayar bu haberleri. İnanmayan da olur, öğrendiği ilk gün de paniğe kapılan da. Sonuç, o tenkisat illa ki olur, giriş kartlarını, kahve makinesi anahtarlarını toplar İnsan kaynakları. boşaltılmış çekmeceler, öksüz bilgisayarlar kalır geride. Barcelona'da da durum farklı değil. Uzun zamandır Rijkaard'ın gideceği konuşuluyor. Ligde Real Madrid'in 8 puan gerisinde kalmış, "Real Madrid bizden daha iyi" diyen Rijkaard illa ki gidecek. Peki kim gelecek Barça'ya? El Mundo Deportivo anketlere başlamış bile. Mourinho önde gidiyor. Camp Nou'da kale arkasında açılan "Mourinho'ya hayır" pankartı belirli bir grubun fikri demek ki. Pazartesi akşamı Futbol Kulübü'nde Okay Karacan da çok güvendiği bir kaynaktan aldığı habere göre Mourinho'nun kesin olarak Barça'ya geleceğini söyledi. Arsene Wenger Arsenal'i bırakmaz bence. Ben en kısa yoldan bir Ancelotti-Rijkaard takası bekliyorum Milan ve Barça'dan sezon sonunda. Kilit adam Mourinho ve yanında getireceği Drogba. Mourinho, Milan'a giderse, Donadoni de İtalyan milli takımıyla Euro 2008'de hüsrana uğramazsa, Ancelotti'ye Barça kapıları açılır. Açıkta kalan da Rijkaard olur.

12 Şubat 2008

Camp Nou'da
90'a Taktığım Akşam

Yıllardır halı sahada beraber top koşturduğun arkadaşlarına "Camp Nou'da maç ayarladım. Kalkın gidiyoruz" desen; adama "sen git bir çay koy" derler en efendisinden. Evet bu da oldu. Artık parayı bastıran giyecek formaları, çekecek kramponları ve Camp Nou'da maç yapabilecek.
Daha önce bir kulübün aklına geldi mi; en azından ben bilmiyorum, Barcelona'nın pazarlama ekibi parlak bir fikre imza atmış. Barça taraftarı ne düşünür acaba kutsal saydıkları stadın kiraya verilecek olmasına? Detayları nedir ona bakalım biz...
Camp Nou'da bu sezonun son maçı 11 Mayıs tarihinde oynanacak. Stadyum, Ağustos ayına kadar sadece bir gece rezerve edilmiş. 19 Temmuz'da Bruce Springsteen konseri var. Nasıl para kazanırız diye oturmuşlar masaya ve stadı hayatlarında bir kez olsun Camp Nou'da oynamayı hayal eden aynı zamanda cüzdanı da kalın futbolseverlere açmaya karar vermişler. Stadın bir günlük kirası 40 bin Euro. Bu fiyata 35 kişi dahil. Kadroları biraz daha geniş tutalım diyorsanız 50 kişiye kadar genişletme imkanı var. 35'den sonrası için her kişi için 600 Euro istiyorlar. Bu fiyata, hakem, ses tesisatı, sahada çekilen hatıra fotoğrafı ve "Camp Nou'da oynadım" sertifikası dahil. Bitmedi, maçtan sonra Camp Nou'nun VİP salonunda kokteyl var. Camp Nou'da maça çıkmışız, hanım, çoluk çocuk bizi seyretmeyecek mi diyenler için de fiyat belli. Tribüne gelenler 60 Euro ödeyecek. Bu fiyata Barça müzesine giriş ve kokteyl de dahil. Havaya girdik; otelden Camp Nou'ya Ronaldinho-Messi'nin kaba etlerinin değdiği koltuklara oturup gidelim diyenler için Barcelona'nın kulüp otobüsü devrede. Kirası 800 euro. Kardeşim gündüz Barselona'yı gezeceğiz, La Liga'daki 23:00 maçı gibi biz de gece oynayalım diyenler 2800 Euro fark ödemek zorunda. Bütün mahalle toplandık, Camp Nou'da maça çıktık, memlekettekilere nasıl ispat edeceğiz diyenler valizlerinde bir adet DVD ile dönmek isterlerse Barça TV emrinizde. Maçın 90 dakikasını çekiyorlar. Siz de 6000 Euro daha bayılıyorsunuz. Rezervasyonlar Mart ayında başlayacak.Ekstralar dahil günü 50 bin Euro'dan 2 ayı satsalar; kazanacakları para 3 milyon Euro. "Barcelona gibi bir kulüp için para mı bu, değer mi" diyebilir insan. Kazanmak istediklerinin 3 milyon Euro olmadığına adım gibi eminim. Benim aklım yine de Barselona+Camp Nou+Bruce Springsteen de kaldık. Göze, kulağa ve mideye hitap ediyor, daha ne olsun...

Kolpa Bolton

İngiliz tribünleri, taraftarının kulübe bağlılığı için, tribünlerin tıklım tıklım dolu olması üzerine hepimiz binbir methiye düzeriz. Perşembe akşamı Bolton, Atletico Madrid ile karşılaşacak UEFA Kupası 3. turunda. Önemli maç hani! Kulübün mağazasında 30 sterlin harca, bedava bileti kap kampanyası var. Bu mudur yani? Demek ki Bolton tribünlerinde işler yolunda gitmiyor. Alttaki fotodaki parçalı maç gününe özel atkıları bizim kulüplerimiz bugüne kadar satışa çıkarmayı akıl etti mi acaba?

Atina'da İspanyol Modasına Son

2 hafta öncesine kadar Komşu'da AEK'de işler yolunda gidiyordu. 3 maçtır kazanıyorlardı, 4.sü çantada keklikti. Panionios ile kendi sahalarında oynayacaklardı. Haftanın bombası oldu o maç. 3-2 kaybetti seyircisi önünde AEK. Bu hafta Larissa deplasmanında da 1-0 kaybedince liderin 4 puan gerisine düştüler. 3 hafta önce lider olan takımın hocası İspanyol Serra Ferrer'i de kapının önüne koydular. Bunda geçen hafta sahalarında 3 yedikleri Panionios'a deplasmanda Olympiakos'un 3 atması ne kadar etkili olmuştur acaba? Geçen sezon Panathinaikos, Victor Munoz 'u yollamıştı evine. Bugün de AEK, Ferrer'i. Atina'da İspanyol modası sona ermiştir.

Genç Ufuk

Hey gidi Genç Ufuk hey! Genç Semih'ten önce o vardı bir zamanlar. 32 yaşına gelmiş. Avustralya'ya dönmüş FC Sydney'de oynuyordu. Transferi haberi düşmüş İtalyan kaynaklara. Japon 2. liginden Avispa Fukuoka'ya transfer olmuş genç Ufuk (Talay). İlhan Mansız'dan başka Japonya'da oynayan Türk var mıydı?

Milli Takımdan Kaytarmak

Catania-Inter maçı sonrasında Catania, ofsayttan yediği ilk gole isyan ederken 24 saat sonra federasyona maçın 3-0 hükmen galip ilan edilmeleri yönünde bir itiraz bulundu. İtiraz ettikleri Materazzi'nin maçta forma giymesi. Geçen hafta ortasında Portekiz ile oynanan hazırlık karşılaşması öncesinde milli takım kampından doktorların onayı ile "oynayamaz" raporu alan ve Milano'ya dönen Materazzi, haftasonunda Catania deplasmanında birden iyileşip sahaya çıktı. İtalyanlar bunun kuralını çok önceden koymuşlar:" Milli takım maçları öncesinde sakatlık sebebiyle kampa gelmeyi reddeden ya da kadrodan çıkartılan futbolcu bir sonraki resmi maçta forma giyemez."* Biz milli takımlardan sakatlık sebebiyle affını isteyip 3 gün sonra kulüp formasıyla tazı gibi koşan az futbolcu görmedik bu memlekette. Bizde bu kural var mı? Yok.
* I calciatori che, denunciando un impedimento per infortunio, o comunque, per una infermità non rispondono alla convocazione per l'attività di una squadra nazionale, di una rappresentativa di Lega e di rappresentative dei comitati in occasione di manifestazioni ufficiali, sono automaticamente inibiti a prendere parte, con la squadra della società di appartenenza, alla gara ufficiale immediatamente successiva alla data della convocazione alla quale non hanno risposto