24 Mayıs 2008

50 Bin Kombine

Atletico Madrid bu sezon Vicente Calderon'da 47 bin kombine satmıştı. Stadın kapasitesi 54.800 ve 7.800 koltuğu maç başına satmak için rezerve etmişlerdi. Kombine almak için sırada bekleyen 1500 taraftar varmış bu 47 bin koltuk sahibinin yanında. Yeni sezonda hedefleri 50 bin kombine. Maçlarda satılacak bilet sayısını da 4 bine düşürecekler. Kombine fiyatlarına %10 zam yaptılar. Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacak bir takım için normal artış galiba. Kombinede en düşük fiyat 270 euro. En pahalı koltuk ise 1.030 Euro. Localar bir kenara bizde bazı tribünlerin ne kadar yüksek fiyata satıldığının bir kanıtı bu. 65 yaş üstündeki taraftarlarına özel tribünleri var ve fiyayı 260 euro. 0-5 yaş ücretsiz, 6-12 yaş ise kombineyi %50 indirimle alabiliyor. 12-18 yaş için de özel tribün var ve fiyatı 165 euro.

Euro 2008 Spikerleri

Euro 2008 yayın hakları ATV ve Lig TV'de. ATV'de maçları kimin anlatacağını herkes gibi ben de merak ediyordum. TRT'den 3 isim turnuva boyunca ATV'de olacakmış. Bu güzel haber. Yalçın Çetin, Okay Karacan'dan sonra şahsen en beğendiğim spikerdir. Erdoğan Arıkan ve Kerem Öncel de ekipte yer alacak. Lig TV kadrosu ise bilinen isimler: Melih Şendil, Melih Gümüşbıçak, Öztürk Pekin ve Onur Şahin...

23 Mayıs 2008

Alex Ferguson vs Real Madrid

Bizim futbolumuzda vardır kısmen bu hiyerarşi. Kulüpler arasında polemiklerde başkan başkanı muhatap alır. Rakip teknik adamın açıklamasına mümkünse teknik adam cevap verir. İtalya'da öyle olduğunu pek söyleyemem. Bir kavga çıktı mı bütün kahve boşalır orada. Herkes birbirine sallar. Lafı bu karşılıklı demeç savaşındaki en sıcak örneğe getireyim. Real Madrid ve Alex Ferguson kapışması. Geçen sezon aylarca Kaka manşetleri atmıştı Marca ve As gazetesi. İkisi de Real Madrid'in fedaisidir. Bu sezonun modası Cristiano Ronaldo. Real Madrid'in şampiyonluk kutlamalarının ardından sektirmeden hergün 1. sayfadan bombalıyorlar. Marca 80 milyon euro veriyor Real Madrid diyor; AS; Ronaldo da Real Madrid'e gelmek istiyor diye gazlıyor her allahın günü. Manchester United'da patron Malcolm Glazer hikaye tabii, adam futbol topunu karakola götürür bomba diye. Alex Ferguson dükkanın asıl sahibi. O da bombalamış Real Madrid'i Moskova dönüşü. Real başkanı Calderon ve Schuster'in açıklamalarını teletekstten okumuş. "Calderon "kölelik kalkalı çok zaman oldu" demiş. Bunu General Franco'ya da söylemişler mi?"deyip Madrid'e giderin büyüğünü yapmış, bel altına sıkmış Ferguson. "Satmıyoruz kardeşim" diyor İskoç. "Biz onlara zamanında Beckham'ı, Van Nistelrooy'u, Heinze'yi kendi isteğimizle verdik ama Ronaldo'yu vermiyoruz" diyor. Sözkonusu olan kulüp; kasasının kapısı zor kapanan Manchester United olunca bu açıklama da anlamlı oluyor tabii. Cristiano Ronaldo ise dansözü oynuyor. "Ben hayatta kimseye söz vemem. Man. United taraftarına da; anneme de" deyip kıvırmış sahadaki gibi...

Mancini vs Spalletti

Benzeri hangi ülkede var ben bilmiyorum. Roma ve Inter, 4 yıldır İtalya Kupası'nda final oynuyorlar. Ufak bir ligin 2 büyüğü arasında olsa pek enteresan olmayacak ama İtalya gibi bir ülkede 4 sezondur kupa finaline bu iki takımın çıkması da garip. Ligin 2 sezondur forse ediyorlar ve iki seferde de bu savaştan galip ayrılan ligde Mancini oldu. Spalletti'nin geçen sezon kupa finalinde şampiyon Inter'e 6 atması, bu sezon Inter'in Roma'yı deplasmanda dörtlemesi... Final yarın akşam saat 21:45'de NTV'de(edit). Inter'de şampiyonluğu getiren Ibrahimovic sakat. Maç çeyrek final sonrasında belirlenen Roma Olimpiyat Stadı'nda. Geçtiğimiz sezonlardaki çift maç finalden en sonunda tek maça dönebildiler İtalyanlar...
2004-2005 (Mancini vs Del neri / Conti)
3-10-2004 Roma-Inter 3-3 lig (Delneri)
12-2-2005 Inter-Roma 2-0 lig (Delneri)
12-6-2005 Roma-Inter 0-2 k.ita (B. Conti)
15-6-2005 Inter-Roma 1-0 k.ita (B. Conti)
2005-2006 (Mancini-Spalletti)
26-10-2005 Inter-Roma 2-3 lig
5-3-2006 Roma-Inter 1-1 lig
3-5-2006 Roma-Inter 1-1 k.ita
11-5-2006 Inter-Roma 3-1 k.ita
2006-2007 (Mancini-Spalletti)
26-8-2006 Inter-Roma 4-3 Super kupa
19-9-2006 Roma-Inter 0-1 lig
16-4-2007 Inter-Roma 1-3 lig
9-5-2007 Roma-Inter 6-2 k.ita
17-5-2007 Inter-Roma 2-1 k.ita
2007-2008 (Mancini-Spalletti)
19-8-2007 Inter-Roma 0-1 Super kupa
29-9-2007 Roma-Inter 1-4 lig
27-2-2008 Inter-Roma 1-1 lig

Yağma

Transfer döneminde yağmalanacak takımlar belli İspanya'da. Biri Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyen Sevilla diğeri küme düşen Real Zaragoza. Sevilla başkanı aylar evvel Şampiyonlar Ligi'ne gidemezlerse yıldızlarını satacağını açıklamıştı. Real Zaragoza için şartlar daha ağır elbette. Bu kadroyla 2. ligde oynamaları mümkün değil, onların arkasında Juventus gibi Agnelli ailesi yok. Kadronun en değerli adamı Diego Milito. Kardeşi takımdan erken firar etmişti. Milito için Real Zaragoza devre ortasında 30 milyon euro fiyat açıklamıştı. Şimdi 20 milyon euro'ya razılar. Napoli 12 milyon veriyoruz diyor. Takım oyunu bu, fiyatın da takımla birlikte artıyor ve eksiliyor...

Valencia Benfica Hattı

Valencia ve Benfica aynı teknik adam havuzunda yüzüyorlar galiba. Koeman, Benfica'yı çalıştırmıştı. Yolu bu sezon Valencia'dan geçti. Sanchez Flores de Valencia'dan sonra şimdi Benfica'nın yolunu tuttu. Zico'nun ve Laudrup'un da adı geçiyordu Benfica için. Portekizliler Camacho'dan sonra bir başka İspanyolla anlaştılar. Bir zamanlar futbolculuğunda Valdano'nun has adamlarındı Flores. Valencia'nın Unai Emery'i göreve getireceği 15 gün önce yazılır çizilir olmuştu, imza geldi ve La Liga'da sezonun hocası Almeria'yı sıçrama tahtası yapıp Valencia'nın yolunu tuttu.

Guardiola'nın Listesi

Kulübün adı Barcelona olunca transfer listesi de böyle oluyor. Gidecek oyunculardan kazanmayı planladıkları rakam 85 milyon Euro. Bu listedeki 2 adamı ancak alırlar bu parayla. Alves ve Pique'nin transferine bitti gözüyle bakıyorlar. Florent Malouda, Hleb, David Silva, Benzema, Adebayor, Keita ve Berbatov. Fabrizio Coloccini ne arıyor Guardiola'nın alışveriş listesinde onu hiç anlamadım. Barselona medyası umut satmaya devam ediyor...

Finalin Ardından



Kargo


22 Mayıs 2008

Müstakbel Forma

Arşivlerde böyle çok fotoğraf vardır. Rıdvan'ın Galatasaray formalı fotoğrafı mesela. İmzalar atılmadan seni isteyen ya da prensipte anlaştığın takımın formasıyla poz verip bir de transferin yatarsa hayatın zorlaşır. Holosko ısrarlıydı. Beşiktaş formasıyla poz verdi, ardından imzayı attı. Alves de geçen sezon 35 milyon veren Chelsea'nin kapısından dönmüştü. Bu kez kapıda Barça bekliyor, o da pek hevesli görüldüğü üzere...

Bugiardo e Incosciente

tu dormi e io sono qui da quanto non lo so.
so che affondo così dentro l'odio che ho.
a tratti sentirai di svegliarmi ma poi
ci penso e dico no, ora è meglio di no.
ti guardo mentre sei abbandonato li,
odio tutto di te oramai è così
e te lo griderò e tu saprai il perchè,
non c'è niente fin qui che salverei di te.
certo visto così da vicino c'è il sonno che ti da
un aria da bambino.
certo visto così da vicino vicino, che bambino che sei.
guardo gli occhi che hai e le ciglia che hai
le ciglia lunghe in cui imprigionavi me
bugiardo più che mai e incosciente più che mai.
che tristezza però un amore con te,
e ti odio di più perchè alle altre tu
tu non hai dato mai i giorni tristi e bui,
quelle certo che no, non correvano qui
a consolare te ma io stupida si.
e a vederti così così da vicino vicino c'è il sonno che ti da
un aria da bambino.
e a vederti così così da vicino vicino c'è il sonno che ti da
un aria da bambino.
io ti odio e fra un po' quando ti sveglierai
basta, non tacerò tanto è inutile ormai
e sceglierò per te quelle parole che
fanno male di più vanno in fondo di più.
me ne vado, dirò, ma un rimpianto ce l'ho
avere amato te senza un vero perchè.
non so cosa darei per non dovere mai
pensare che son stata insieme a te.
e a vederti così da vicino c'è il sonno che ti da
un aria da bambino.
e a vederti così da vicino vicino, che bambino che sei.
ti muovi e so gia che un sospiro farai,
la testa girerai i pugni allargherai
e tra un secondo tu la bocca schiuderai
e quando sveglio poi il mio nome dirai.
ecco guarda son qui, mi chino su di te
ma questa volta no non cederò perchè
è quasi dolce sai poter gridare che
nessuno al mondo mai ti odierà più di me
sto per farlo però ti svegli e al tuo richiamo
rispondo sono qui amore mio ti amo.
sto per farlo però ti svegli e al tuo richiamo
rispondo sono qui amore mio ti amo...

Drogba Atılmasa...

Chelsea'de 5. penaltıyı kim atacaktı? Drogba atılmasaydı o mu kullanacaktı yoksa Terry mi? Maç yazısında aklıma takılandı. Chelsea'nin antrenörü Ten Cate'in açıklaması var L'Equipe'de: Terry ilk beşte değildi. Fakat maçta herşey değişti. Drogba'nın atılması bizi bu değişikliğe zorladı.

"John n'était pas prévu dans les cinq premiers tireurs. Mais les choses ont changé durant le match. L'exclusion de Drogba nous a forcé à changer l'ordre"

Final Değil Masal

Şampiyonlar Ligi tarihinde ceza sahası dışından hat-trick yapan tek oyuncuydu o: Rooney. Oyundan çıkıp formasını bir kenara atarken ekranda sıfır şut yazıyordu istatistiğinde. Bu finaldi başlayana kadar; bittiğinde de bir masal. Bu yüzdendir ki nereden başlayacağını bilemiyor insan. "Finale kadar Cristiano Ronaldo'yu tutuyorum" diyordum, öyle oturdum ekran başına. Fransız TF1'den izleyince de Star'daki işkenceden uzak durdum. İki Fransız futboldan keyif alarak anlattılar 2.5 saati. Tevez'in dayısının manav olduğu ayrıntısı yerine futbol konuştular. Acımasız olan, bir futbolsever olarak beni korkutan şey şu oldu: Bu futbolun temposunu artık bunlar insan değil dediğimiz futbolcular bile kaldırmıyor. Bu oyun artık acımasız, bu oyun artık ölümcül... İlk yarı Man. United'ın, ikinci yarı Chelsea'nin forse ettiği, birinin diğerinin üstüne çöktüğü bu tempoyu karşılıklı olarak oynayabilmek mümkün değil. İnsan vücudunun bunu karşılayacak ne nefesi ne de aklı var. Bu masal üstelik kale arkasına 10 katlı apartman diksen basket sahasına da yer kalır genişliğinde bir stadyumda oynandı. Luzhniki yerine gerçek bir futbol stadında oynansaydı nasıl görünürdü bu final diye düşündüm durdum uzatmaları beklerken. Man. United golün ardından mutlak fırsatları harcarken ben de herkes gibi "Ballı Grant" diyordum. Olacak gibi değildi. Rooney'in başlattığı, çapraza Cristiano Ronaldo'yu uzun oynadığı, onun ortasında Tevez'in kafayı vurduğu, Cech'in çeldiği, dönüşüne Carrick'in vurduğu ve Cech'in tokatladığı pozisyonda ayağa kalkmayan futbolsever midir acaba? Ballı Grant dedim ya; Ferdinand'ın kıçına çarpan ve Lampard'ın önünde kalan top ve Chelsea'nin golü. Klişedir ama tam zamanında geldi. Devrenin son dakikasında. Hislendik tabii hep beraber, Lampard yine annesine, göklere selam yolladı. İkinci yarı -Alex Ferguson'un bu sezon çokça yaptığı gibi- 30 metre geriye yaslandı United. Defans ile orta saha bloğu saç örgüsü oldu çıktı. O kadar da ballı değilmiş Grant. Drogba'nın gerilmeden çıkardığı plase, direkte patlayan top. 90 dakika sonunda bu bir boks maçı olsa hakem kararıyla ben Chelsea'ye verirdim maçı. Terry'nin kafasıyla nasıl çıkardığını anlamadığım, ilk anda eliyle çeldi sandığım pozisyon, Lampard'ın direkte patlayan topu... Uzatmalarda çok insan düşünmüştür bunu. Penaltılarda sezonun bir numarası Cristiano Ronaldo penaltı kaçırır geçti aklımdan. Bu oyunun gizli kuralıdır sanki. Yıldızları bir saniyede batırır futbol. Drogba'yı yok yere oyundan attıklarında artık Chelsea kazansın istiyordum penaltılarda. Boca-River kavgalarından yetişmiş Carlos Tevez'in yaygarasıyla yedi kırmızıyı Drogba. Cristiano Ronaldo daha kendisine penaltı sırası gelmeden belli ediyordu kaçıracağım diye. Kaçırdıktan sonra da okul tuvaletinde sigara içerken yakalanmış ortaokul çocuğu suratıyla kaldı aklımda...
Drogba atılmasaydı; 5. penaltıyı atar mıydı acaba? Terry için ligin son haftasında kolu kırıldı haberleri okumamış mıydık? Muhtemel onbirlerde bütün Avrupa basını verince dün üstülememiştim blogda. İngilizlerin ayağı kayıyor hep penaltı atarken... Yağmur var mıydı maç başlarken? Ya da Moskova'da Şampiyonlar Ligi tarihinde geceyarısını 40 geçe hala futbol oynanmış mıydı hiç? Maçta ayağına top değmeden penaltı atan kaç adam vardır? Belletti attı. Tavuk karası var diye Juventus'tan yollanan Van Der Saar gecenin o vakti nasıl tuttu o topları? Ve Anelka. Profesyonelliğin kitabını yazmış gamsız adam. Terry ağlarken, olur bu da var futbolda yüz ifadesiyle geldi ekrana. Küfür yetmez buna...
TF1 ve Rustavi 2 kanalları maç sonrasında yayını kesmeden devam ettiler. Kupa töreni ayrı bir masaldı. Chelsea'yi alkışlayan Man. United, Bobby Charlton önde kupa almayan giden Manchester United. Kupa alınırken bir kenara çekilen ve çocuklar keyfini çıkarsın bakışıyla Alex Ferguson. Münih faciasından 50, ilk kazandıkları kupadan 40 yıl sonra... Senede adam başı 5-10 milyon euro kazanan bu futbolcuların hepsinin bir bedeli var. Neyse o; bonservislerinde yazıyor. Bedeli olmayan kazananın da kaybedenin de gözyaşları. Ona ne Glazer'ın ne de Abramovich'in parası yeter...

21 Mayıs 2008

21 Mayıs 2008 Moskova

Can You Hear Me?

Euro 2008'in resmi şarkısı Enrique Iglesias'dan. 29 Haziran'da Viyana'da canlı söyleyecek. Ben birşeye benzetemedim.

Maradona & Kusturica


Emir Kusturica 3 yıldır Maradona belgeseli hazırlıyordu. En sonunda bitirmiş ki Cannes'da promosyonuna başlamışlar.

Serie A'de Sezonun Onbirleri

İtalya'da taraftara sormuşlar, sezonun en iyileri ve en kötüleri diye. Uzun zamandır devam eden bir anketti. Ligi yaşayanlardan daha iyi bilecek halimiz yok elbette ama şu en iyi onbirde De Rossi ya da Perrotta olsaydı daha güzel olurdu. Sezonun transfer fiyaskosu da Tiago'dur bence...
Altın 11
Buffon Maicon Chiellini, Nesta, Vargas, Pirlo, Cambiasso, Hamsik, Kaka, Ibrahimovıc, Del Piero Td:Prandelli
Teneke 11
Dida, Oddo, Materazzi, Criscito, Jankulovski, Tiago, Emerson, Recoba, Gilardino, Ronaldo, Tiıstan Td: Cuper

Ronaldo vs Drogba

Manchester United: Van der Sar; Brown, Ferdinand, Vidic, Evra; Carrick, Hargreaves; Cristiano Ronaldo, Scholes, Park; Rooney
Chelsea: Cech; Essien, Carvalho, Terry, A. Cole; Makelele; J. Cole, Ballack, Lampard, Malouda; Drogba

20 Mayıs 2008

10 Yıl Sonra Mijatovic

İspanyolların nasıl gazetecilik yaptığına dair bir hikaye bu. Real Madrid'in Ajax Amsterdam Arena'da Juventus'u 1-0 yenerek aldığı Şampiyonlar Ligi Kupası'nın üzerinden bugün tam 10 yıl geçmiş. Finalin tek golünü atan bugünün sportif direktörü Mijatovic'i, AS Gazetesi koymuş uçağa Amsterdam'a götürmüş, hani ucuza kaçıp golü Santiago Bernabeu'da da simüle etmiyor adamlar. 10 yıl önce bugün; Panucci taçı kullanıyor sağ kanattan, Seedorf ile al-ver yapıyorlar, kesiyor ortayı, Raul karıştırıyor ortalığı, ceza sahası dışına seken topa Roberto Carlos çakıyor, defanstan seken top Mijatovic'in önüne düşüyor o da Peruzzi'ye çalımı basıp golü atıyor... 2010'da birileri Galatasaray 11'ini toplayıp Parken'a götürür artık...

Euro 2008: İtalya

Roberto Donadoni'nin Euro 2008 kadrosu. 24 kişilik kadroda bir futbolcu eve dönecek. Ligin gol kralı Del Piero kadroda. Sonuna kadar haketti de. Inzaghi yok, o artık plajda sezonu açar, tezgahı da kurar. Oddo sakatlıktan dönmüştü, riske girmediler. 5 maç ceza aldıktan sonra "evde oturur" denilen Cassano'yu da almış Donadoni. İşte bu sürpriz. Onun dışında İtalyan basınında beklenen kadroydu. Donadoni'nin Euro 2008 sonrasında yollanacağı haberlerine set çekmek için de sözleşmesini 2010'a kadar uzattıklarını açıklamışlar. Yarı finalden aşağı oynasınlar; o Donadoni'ye tekme tokat kovarlar, sözleşme de hikaye olur. Milli takımın olmadığı her yerde iki takımı tutarım çocukluğumdan beri doktor bey: İtalya ve Arjantin. Fransa'nın 1998-2000 serisini yakalayacak kadar tecrübeleri var ama o kadro çok daha kaliteliydi fikrimce. Ölüm grubundalar ve o grup her sonuca açık. Eve dönecek isim de Montolivo olur. Olmazsa da canı sağolsun Ambrosini'ye keseriz bileti...
Kaleci: Buffon, Amelia, De Sanctis
Defans: Barzagli, Cannavaro, Chiellini, Grosso, Materazzi, Panucci, Zambrotta.
Orta Saha: Ambrosini, Gattuso, Aquilani, Camoranesi, De Rossi, Perrotta, Montolivo, Pirlo
Forvet: Toni, Borriello, Del Piero, Di Natale, Quagliarella, Cassano.

Manchester United vs Chelsea

Ivan Drago vs Rocky gibi... Rus, Amerikalı'ya karşı: Roman Abramovich vs Malcolm Glazer. Favori falan bilmem, finale kadar Cristiano Ronaldo'yu tutuyorum demiştim...

Garay & Degen

Şubat ayının başında Barcelona ve Santander, Ezequiel Garay'ın transferi için 18 milyon euro'da anlaştıklarını açıklamışlardı. Resmi imza olmadan iş bitmiyor tabii. Ne olduysa bu protokol bozuldu. Real Madrid fiyat yükseltti aldı diyeceğim o da olmadı. 10 milyon euro'ya Garay'ı aldıklarını açıkladı Real Madrid başkanı Calderon. Barça için Garay transferi önemliydi çünkü Milito gelecek sezon ligin ilk yarısında oynayamayacak. Garay geldikten sonra Real Madrid'de kim gider? Metzelder mi Cannavaro mu? Bir kesinleşen transfer haberi de Liverpool'dan. B. Dortmund'dan Philip Degen'in işini bitirdiler. Amauri de bu akşam Juventus'a imza atacak son dakikada bir arıza çıkmazsa...
edit: Marca'ya göre Garay Real Madrid'e imzası sonrası bir yıl daha -kiralık-Santander forması giyecek. Cannavaro'ya jesttir bu...

Mourinho Milano'da!

Mourinho gelecek sezon hangi takımı çalıştıracak? Schuster şampiyon oldu. Barça'da Guardialo geldi. La Liga kapısı kapalı. Geriye iki alternatif kalıyor. Milano'nun iki tarafı. Mourinho da "haftaya belli olacak ama takımın İtalyan olduğunu söyleyebilirim" demiş Observer'a. Inter'de 11 puan farkın kapanması şampiyonluk kadar konuşuldu. Şampiyonlar Ligi fiyaskosu da cabası. Mancini için Chelsea'ye gidecek diyorlar. Milan'da Ancelotti takımı Şampiyonlar Ligi'ne götüremedi. Euro 2008 sonrasında Donadoni'nin yerine İtalyan milli takımının başına geçeceği söyleniyor ama bu da Temmuz ayından önce açıklanmaz. Ben tahminimi Inter diye yapıyorum Mourinho için. Eğer ki Milan'a giderse Shevchenko'nun eski kulübüne dönemeyeceğini ise tahmin etmeye gerek yok...

İlk Fire Romenlerden

UEFA'daki sayaç 18 gün 6 saat kaldı diyor finallere. Seçilen kadrolar içinde ilk sakatlık haberi Romanya'dan geldi. Sakatlanan da tanıdık. Ovidiu Petre. Antalya'da kamp yaptıkları otelde voleybol oynarken dizinden sakatlanmış ve kadrodan çıkartılmış. Romenlerin ölüm grubunda işleri zaten zor. Bizde de Gökhan Gönül'ün sakatlığı çok can sıkıcı. Biz bu adamı 3 maçta da çok arayacağız...

Marsilya 2008-2009

Marsilya'nın gelecek sezon giyeceği deplasman forması. Çift pileli duble paça pantalon giyecekler galiba bu formanın altına. "Kolej takımı" derler ya bizde işte o takımın forması da bu olmalı...

19 Mayıs 2008

Gol Krallığı:Serie A

21 Del Piero A. (21 Juventus, 3 rig.)
20 Trezeguet D. (20 Juventus, 2 rig.)
19 Borriello M. (19 Genoa, 5 rig.)
17 Di Natale A. (17 Udinese, 2 rig.) , Ibrahimovic Z. (17 Inter, 8 rig.) , Mutu A. (17 Fiorentina, 6 rig.)
15 Amauri C. (15 Palermo, 2 rig.) , Kaka' R. (15 Milan, 6 rig.)
14 Pandev G. (14 Lazio, 1 rig.) , Rocchi T. (14 Lazio, 3 rig.) , Totti F. (14 Roma, 3 rig.)
13 Cruz J. (13 Inter, 1 rig.) , Maccarone M. (13 Siena, 2 rig.)
12 Amoruso N. (12 Reggina, 3 rig.) , Bellucci C. (12 Sampdoria, 2 rig.) , Doni C. (12 Atalanta, 4 rig.) , Quagliarella F. (12 Udinese)
11 Inzaghi F. (11 Milan)

Gol Krallığı: Ligue 1

20 Benzema (Lione)
18 Niang (Marsiglia, 1 rig.)
16 Gomis (St. Etienne)
15 Cavenaghi (Bordeaux, 4 rig.)
13 De Melo (Le Mans, 2 rig.), Saifi (Lorient), Cisse (Marsiglia), Savidan (Valenciennes, 2 rig.)
12 Pagis (Rennes)
11 Niculae (Auxerre), Bellion (Bordeaux, 1 rig.), Koné (Nizza, 1 rig.), Mevlüt Erdinç (Sochaux), Elmander (Tolosa, 1 rig.)
10 Wendel (Bordeaux)
9 Gouffran (Caen, 1 rig.), Audel (Valenciennes)
8 Dindane (Lens), Monterubbio (Lens, 3 rig.), Bastos (Lilla, 2 rig.), Juninho (Lione, 2 rig.), Pauleta (Psg), Feindouno (St. Etienne, 2 rig.), Renteria (Strasburgo)

Gol Krallığı: La Liga

27 Guiza (Maiorca)
24 Luis Fabiano (Siviglia, 2 rig.)
18 Aguero (Atletico Madrid), Raul (Real Madrid, 3 rig.), Nihat (Villarreal)
16
Forlan (Atletico Madrid, 1 rig.), Oliveira (Saragozza, 1 rig.), Villa (Valencia, 3 rig.)
15 Eto'o (Barcellona), D. Milito (Saragozza, 3 rig.)
14 Van Nistelrooy (Real Madrid, 3 rig.), Kanoute (Siviglia), Llorente (Valladolid)
12 Arango (Maiorca)
11 Llorente (Athletic Bilbao), Henry (Barcellona), Luis Garcia (Espanyol, 2 rig.), Robinho (Real Madrid), Rossi (Villarreal, 4 rig.)

Gol Krallığı: Bundesliga

24 Toni (Bayern)
19 Gomez (Stoccarda, 1 rig.)
15 Kuranyi (Schalke)
14 Olic (Amburgo)
13 Sestak (Bochum), Petric (Borussia Dortmund), Pantelic (Hertha), Rosenberg (Werder Brema) 12 Van der Vaart (Amburgo, 4 rig.), Diego (Werder Brema, 2 rig.)
11 Gekas (Bayer Leverkusen, 1 rig.), Ribery (Bayern, 2 rig.), Amanatidis (Eintracht Francoforte, 2 rig.), Almeida (Werder Brema), Grafite (Wolfsburg, 2 rig.)
10 Wichniarek (Arminia Bielefeld), Klose (Bayern), Ishiaku (Duisburg), Misimovic (Norimberga, 2 rig.)
9 Guerrero (Amburgo), Kiessling (Bayer Leverkusen), Hanke (Hannover), Huszti (Hannover, 4 rig.), Cacau (Stoccarda), Sanogo (Werder Brema)
8 Rolfes (Bayer Leverkusen, 2 rig.), Freis (Karlsruhe), Hajnal (Karlsruhe), Dejagah (Wolfsburg)
7 Skela (Energie Cottbus, 2 rig.), Kern (Hansa Rostock, 1 rig.), Asamoah (Schalke), Klasnic (Werder Brema, 1 rig.), Dzeko (Wolfsburg), Marcelinho (Wolfsburg)
*rig:penaltı

16 Değil 15!

Inter şampiyon olmuş. Tuttosport da ertesi sabah kafadan çakmış Inter'e. Torino medyası bu elbette Juventus'u kollayacak. 2 sezon önce Juventus'un küme düşmesiyle sonuçlanan calciopoli skandalında masada şampiyonluğu kazanan Inter'e 16 değil 15 uyarısı yollamışlar.. Gelecek sezon Serie A'da muhteşem kapışma olacak...

Zaragoza ve Lens

Sezon başında iki takım için de liglerinde UEFA barajına oynarlar diye tahmin etmiştim kadroları icabı. İkisi de küme düştü. Zaragoza'nın hikayesi var blog arşivinde. Lens sezon başında Auxerre'in 40 yıllık hocası Guy Roux ile anlaşarak galiba en büyük hatayı yaptı. Papin de kurtaramadı Lens'i. Son hafta kendi sahalarında Bordeaux'yu "bile" yenemediler. "Bile" diyorum, Bordeaux elbette ki kötü olduğundan değil. Lyon, Auxerre deplasmanında maçı ikinci yarının başında 3-0 yapmış, şampiyonluğu garantilemiş. Lens, 70 dakikada berabere, atacaklarına yemişler, ardından beraberlik gelmiş. Küme düşme hattındaki Toulouse ise 74'de gelen golle küme kaldı. Son haftanın bombası Nancy oldu. Sahasında Rennes'e mağlup olup Şampiyonlar Ligi biletini Marsilya'ya verdi. Bu sezon 1.lige çıkan Metz ve Strasbourg geldikleri gibi döndüler 2. lige. Yırtan ise Caen oldu. Paris Saint Germain geçen sezonu 15. sırada tamamlamıştı, bu sezonu 16. Israrla kaşınıyorlar bu ligde kalmamak için. O. Lyon 7'de 7 yaptı. Baydı ne kelime?

Aragones'e Gider

Real Madrid'in şampiyonluk kutlaması vardı İnönü'den döndüğümde. İspanya Euro 2008'e gidiyor. Ülkenin en büyük kulübünün şampiyon 3 kaptanı -hadi Salgado'yu geçtim- milli takımda yok. Aragones ne huysuz ihtiyarsın be? Zaragoza da gitti ya bu ligden! Kötü fikstürdü son hafta onlar için. Mallorca, "Santander kazanamazsa UEFA'ya giderim" deyip Zaragoza'nın üzerine çullanınca piyango Huelva'ya vurdu...

Kırmızı Şimşekler ©

Serie A'daki finali izleyip Kazan'a koşturduk Bay T. ile. Vukuat yoktu Kazan çevresinde. Bolulu ve Eskişehirli karşılıklı masalarda biralarını yudumluyordu. Bir ara Galatasaray formasıyla biri girdi içeri. Bay T. bak dedi bu Kazan tarihinde bir ilktir. Eski açıktan aldık biletleri, özellikle Kapalı'daki Eskişehirlilerin tribün performansını daha iyi görelim diye. Ziyadesiyle iyiydiler, sevgim de bu sebeptendir zaten Eskişehir'e...
Onlar yokken; herkes Kırmızı Şimşek oldu Anadolu'da. Yok öyle yağma! Bolular da iyi doldurmuştu Yeni Açık'ı. Sarıyer pankartı da o tribündeydi. Final maçı bu; gerilecekti elbette de daha 2. dakikada ortalığın karışacağına da ihtimal vermemiştim. Selçuk Dereli bu, yönettiği her maçı yüzüne gözüne bulaştırıyor, yine öyle yaptı. Erhan'ın atıldığı pozisyon bize tribünden ağır geldi ama ekran başındakiler çokça haklı karar dediler. 88 dakika 10 kişi oynamak üstelik sezonun kader maçında zordan öte elbette... Bolu iyi de oynadı ama Eskişehir'a kim üflemişse iyi nefesi varmış. 3 topu direkten dönen Bolu'nun. Direkten dönen 2. top, gitti Eskişehir golü oldu zaten. Eskişehir çok gergindi, çıkamasalar; şehirden valizlerini akrabalarına aldıracaklarını biliyorlardı. Bolu piyangodan geldiği play-off'larda rahattı. Coşkun yalandan oynadı, Serdar fuleli, iyi fizikli, Voronin'i andırıyor ama oyun zekası yok. Eskişehir'de maçı Sivas'lı kaleci Ferhat, iki stoper ve Doğa aldı. İyi futbol oynamadılar da biz zaten iyi futbol görmeye gitmemiştik ki! Siyasetin kendini bolca hissettirdiği bir final oldu. Bolu az buz dayak yemedi, Selçuk Dereli haklı bir olsa verdiği ağır kararın altında ezildi. Zaten göbeğiyle santra noktasına gelirken perişan görünüyordu. Bay T. ile çıktık Beşiktaş'a yürüyoruz. Seneye bu ligden İstanbul Belediye, Ankaraspor ve Oftaş düşsün; Altay, Sakarya, Ordu gelsin. (Adana Demirspor'un yolu uzun daha) Tribünler, tribün gibi olsun, adam gibi lig olsun dedim. Çok mu dedim?