6 Haziran 2009

Mehmet Topuz Gelecek Sezon....?

Kaka'nın İmzası

Kaka, Brezilya milli takım kampında. Bu da imzaladığı ilk Real Madrid forması. 2 yıldır aldığı her nefesi haber yapan Madrid medyası, imzasına 2-3 gün kala (Brezilya kampından izin alamadığı için medya önünde imza ay sonuna da sarkabilir) sinekten yağ çıkarmaya devam ediyor. Zidane'ın 5 numarasını giyeceğini söylüyorlar. Milan'da Pirlo, Seedorf ve Pato'nun takımda kalacağını açıkladı Berlusconi. Bugün Seedorf-Fenerbahçe haberleri var. Hernanes'i alacaklar Kaka sonrası için. Bu adam hakkında Alper Öcal yazar en güzelini...

Aybaba'nın Başarısı(!)

Perşembe akşamı Ali Okancı, Varol Döken, Emre Atasoy ile Balat'a attık kendimizi. Trabzonspor'un Samet Aybaba tercihi için "Bizde hiçbir başarı cezasız kalmaz" derler ya, bu ülkede başarılı olmayacaksın. Aybaba gibi takımın ligin son haftasında başka takım sayesinde kümede kalacak. Sen de gidip o sezon şampiyonluğa oynayan, başkanın da gelecek sezon şampiyonluğun en büyük adayıyız dediği takıma, Trabzonspor'a teknik direktör olacaksın. Var mı benzeri?" dedim, telefona mesaj geldi. Trabzonspor, taraftar baskısı yüzünden Aybaba'dan vazgeçti diyor. Tebrik ediyorum Trabzonspor taraftarını. Mutlaka yabancı bir teknik adamla çalışmalı Trabzonspor. Mümkünse fazla da meşhur olmamalı. Çünkü yerel medya, teknik adam ne kadar şöhretli olursa ona çakmaktan o kadar fazla haz alıyor.

Juventus'un Ferrara Tercihi

Guardiola'nın başarısı bir teknik adamın daha önünü açtı. Milan'ın Leonardo hamlesine Juventus'un cevabı Ciro Ferrara oldu. Ranieri'yi yolladıktan sonra kalan iki maçta takımı ona emanet etmişlerdi. Amaç Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılmaktı. Ferrara başardı bunu ama kimse yeni sezonda devam edeceğine ihtimal vermiyordu. Spalletti'nin Roma'da kalmasının ardından Juventus yönetimi takımı yeni sezonda Ferrara'nın çalıştıracağını ilan etti. 2006'dan beri İtalyan Milli Takımı ve Juventus'ta pişiriyorlardı onu. Son olarak Lippi'nin ekibindeydi. Herşeye rağmen Serie A'nın iki büyük kulübü 2009-2010 sezonunu tecrübesi olmayan teknik adamlarla başlayacaklar. Karşılarındaki isim ise Mourinho. Şimdiden söyleyeyim saha içinde futbol akıllarıyla yarışsalar bile saha dışında, mikrofonlar, kameralar önünde Mourinho dağıtacak bu adamları...

5 Haziran 2009

Transfer Notları #2

* Denizli'nin bir milli takım hesabı olduğu da konuşuluyordu. Terim-Galatasaray olmayınca devam kararı aldı deniliyor. Ben bu sezon teknik adamlıkta rakiplerine uzak ara çeken, Magath ile birlikte Avrupa'da teknik adam imzalı şampiyonluk yaşayan Denizli'nin üçte üç yapıp tarihe geçmişken tadında bırakacağını tahmin ediyordum. Yanıldım. Çeşme havası moralini yerine getirmiş. Devam kararı çıktı.
* Mehmet Topuz'un imzasını (karışık bu iş) görmek lazım ama bu saatten sonra Kayseri ne kadar kopartırsam kardır hesabı yapacak. Geçen sezon 11 milyon euro olan teklif sanırım 5-6'da kalacaktır. Türkiye'nin en komple futbolcusudur benim gözümde. Ufak takımda her yerden vurma özgürlüğü büyük takımda çokça arıza yaratır. Topuz herkesin geçtiği testten geçecek. Küçük takımın büyük topçusu diyenleri tekzip etmeye çalışacak. Fenerbahçe bonservisini aldı. Topuz Beşiktaş'ta oynayacağım diyor.
* Sicilya bu ihaneti de gördü. Catania'nın hocası Zenga ezeli rakipleri Palermo'ya gitti. Yürekli adammış Zenga(!)
* Kaka'nın Real Madrid'e transferi hafta başında resmileşir. 70 milyon euro. Hollandalı kıyımı yapacaklar. Robben dışında kim kalır, onu göreceğiz.
* İbrahimovic'i Barcelona taraftarı istemiyor ama Eto'o ile takasa (artı para Inter'e) gidecekler gibi. Moratti adamını satmak için kalkıp neden Barselona'ya gider ki? 80 milyon euro nakit istiyor İtalyanlar.
* Yeni Maradona dedikleri Lavezzi, Napolilileri sırtından vurmak üzere. Liverpool ve Juventus peşinde. Arjantinli sabırsız çıktı.
* De Sanctis'in de Napoli'ye imza atması bekleniyor.
* Daum'un listesinde 2 yabancı stoper var. Herkes bu isimlerin peşinde.
* Beşiktaşlı Cisse de Nice'in kapısında...

Rijkaard ve Neeskens Galatasaray'da

Galatasaray yönetimi geçen sene olduğu gibi bu sene de sağ gösterip sol vurdu transferde. Frank Rijkaard çıktı kutudan. Üstelik yanında Johan Neeskens de geliyor. Bu, bugün Florya'ya dikilmiş portakal ağacı fideleridir. Üstüne çok yazarız çizeriz ama blog arşivinden Aralık 2007 tarihli bir yazı var ki bu adamları anlatıyor zaten...

4 Haziran 2009

Caen'in Kaderini Çizen Çocuk

İki sezon önce Fransa Lig 2'de 15 gol atıp takımını bir üst lige çıkarmıştı. Geçen sezon 10 gol atıp veda etti takımına. Bordeaux karşısında Benzema'ya sahip O.Lyon'a meydan okuyordu bu transferle. 6 milyon euro ödediler onun için. Laurent Blanc çok şans tanıdı ona. 38 maçlık maratonda 19 maçta ilk onbirde çıktı, 13 maçta kulübeden geldi. İlk golünü de 33. hafta attı. Rennes deplasmanında 3-2 kazandıkları maçtaki kritik gol... Gourcuff'un sırtlayıp götürdüğü takım şampiyon olacaksa pek de katkısı olduğu söylenemezdi. Marsilya, sahasında O.Lyon'a mağlup olup intihar etti. Ligin son haftasında Bordeaux, Caen deplasmanına gitti. Puan farkı Marsilya ile üçtü. Caen kaybederse küme düşecekti. Erik Gerets'in garip kaderi işte... O, 6 sezon formasını giydiği takımı da stadı da iyi tanıyordu. İlk yarı 0-0 bitti. 49. dakikada gelen ortaya kafayı çaktı ve golün sevincini yaşamak için üstüne koşan takım arkadaşlarına elleriyle sakin işareti yaptı, sevinmedi. O, hayatının golünü attı. Bu golle Bordeaux şampiyon oldu, bu golle Caen küme düştü. 90 dakika bittiğinde Bordeuax 10 yıl sonra gelen, O.Lyon'un 7 yıllık serisini yıkan şampiyonluğu kutlarken, Yoan Gouffran saha ortasında ağlayan eski takım arkadaşlarının başını okşuyordu...

3 Haziran 2009

Le Guen Nereye Gider?

Transfer döneminde elini çabuk tutan kazanıyor. Platonik aşık gibi takılırsan gözünün önünde kapıp gidiyorlar kızı işte(!) Le Guen, Galatasaray'dan resmi teklif alan 4 teknik direktörden biriydi. Diğerleri, Co Adriaanse, Schuster ve Juande Ramos. Fransız hocanın ülkesinden pek ayrılmaya niyeti yoktu. Diğer adaylardaki ücret problemi onun için yaşanmadı. Le Guen, Paris Saint Germain'den ayrıldı. Peki nereye gider? Lille'in başına geçecek gibi duruyor şimdilik. Fenerbahçe teknik direktörünü buldu, Galatasaray'ınki eli kulağında, Beşiktaş ise bir iki güne kadar yeni bir hoca arayışına girecektir...

Guardiola vs. Eto'o

Geldiğinde takımdaki iki tümörü çıkartıp atmıştı Guardiola. Soyunma odasının huzurunu bozan iki adamın adına, geçmişine takılmadan kapının önüne koydu. Ronaldinho ve Deco'nun yanında göndermek istediği üçüncü adamın Eto'o olduğu sır değildi. Büyük golcü ama bir o kadar sorun adam. Sezon içinde de didişip durdular. Şimdi eli kuvvetli olan Guardiola. Sözleşmesinin son sezonunu Barcelona'da geçirip elini kolunu sallaya sallaya gideceğine satalım para kazanalım diyorlar. Deco örneğinde olduğu gibi. 81 doğumlu Eto'o, 28 yaş kuralına giriyorsa gün olarak artık bu sezon kazandığı rakam karşılığında takım değiştirebilir. Barcelona'nın bu transferden kazanacağı para en fazla 10 milyon euro. Diego Forlan ile aynı oyunu oynayabilirler mi? En azından İbrahimovic'li bir onbire göre bunu daha rahat uygulayabilirler. Eto'o muhtemelen Inter ya da Milan'a gidecektir. Ibrahimovic'in olası bir transferinde çerez olması da mümkün tabii.

G.M

Avrupa'nın Kralı Diego Forlan

Manchester topraklarında hasat vermemişti. Alex Ferguson'a yar olmadı. Olsaydı zaten Berbatov Man. United'ın kapısından içeri giremezdi. Diego Forlan La Liga'da ikinci kez gol kralı oldu ve ikisinde de Altın Ayakkabı'yı kaptı Avrupa'da. Villarreal onun için sadece 4 milyon euro ödemişti. Riquelme'li sezonda ligin tamamında oynadı ve 25 gol attı. Villarreal'den ayrılmadan önce antremanda Senna'dan sağlam bir dayak yemişliği de vardır. Atletico Madrid, Fernando Torres'i 36 milyon euroya Liverpool'a satıp onu 21 milyona aldığında kazık bir rakam gibi gelmişti. Bugün bonservisinde 36 milyon euro yazıyor. Barcelona ya da Real Madrid'den biri onu ikna ettiğinde Atletico Madrid'in 36'yı saymaktan başka yapacak birşeyi kalmıyor. Bu sezon Avrupa'nın en iyi forvet ikilisi Dzeko-Grafite'dir bence. 2. sırada da onlar var. Forlan-Aguero AŞ. 32 golle tamamladı sezonu Uruguaylı. La Liga tarihinin gol rekorunun kıyısından dönen muhteşem Barcelona'nın ve onun santrforu Eto'o'nun 30 attığı sezonda bunu başardı. Öyle bir defans hattına sahiptiler ki yediklerimizi çıkartalım diye diye Avrupa Gol Kralı çıkardılar. Geçen sezon Aguero 18, Forlan 16 atmış, Güiza 27 golle kral olmuştu İspanya'da. Şubat ayının ortasında Eto'o'nun 23 golü varken Forlan 15 atmış, Janko 30 golle ikinci sıradaydı. 18 gollü İbisevic sakatlanıp sezonu kapatınca, Janko da kontak kapatıp sezonun geride kalanında 9 gol atınca Forlan koptu geldi Mayıs ayında.

Avrupa Gol Krallığı
1. Diego Forlán At. Madrid /URU 32 2 64
2. Samuel Eto'o Barcelona/CAM 30 2 60
3. Marc Janko Salzburgo/AUT 39 1,5 58,5
4. Grafite Wolfsburg/BRA 28 2 56
David Villa Valencia/ESP 28 2 56
6. Edin Dzeko Wolfsburg/BIH 26 2 52
Avrupa Gol Krallığı (1967-2008)
La Liga Gol Krallığı

Juande Ramos'a Teklif?

Gelecek programın ilkinden başlayalım. İspanyol basını da nasıl olsa uyandı (!) Rahatlıkla yazabilirim. Adnan Polat ve Haldun Üstünel bu sabah Madrid'e gitti. Juande Ramos ile görüştüler. Co Adriaanese'yi cepte tutuyorlar. Ani bir ziyaretti. Ramos'un pratikte çalıştıracağı üst sıralara oynayan bir La Liga takımı yok. Tekliflerini yaptılar ve bunun bilinciyle geri çekilip ardından bir futbolcuyla görüştüler. Real Betis'ten...

Gelecek Program

Juande Ramos'a teklif götüren Türk takımı?
Leonardo portresi
Ancelotti'nin Londra'da ilk günü
Wolfsburg para ile şampiyon mu?
Avrupa Gol Krallığı
Galatasaray'da Ağabeyler Saltanatı
Denizli devam edecek mi?
Ersun Yanal neden terkedildi?
Türk spor basınında milliyetçilik?
Barcelona'nın sezon değerlendirmesi
Pellegrini portresi
Takım değil adam tutan medya?
Caen'in kaderi?
Karl Heinz Feldkamp kimdir?
Takım tutmak mı adam tutmak mı?
Co Adriaanese ve 96 Ajax?
Ben Paolo Maldini
Ben Pavel Nedved
sonrası Cunda'ya kaçış...

2 Haziran 2009

Valvarde Villarreal'de

Komşu'nun başkanlarının sözlüğünde istikrar kelimesi yok. Bizimkiler bu adamların yanında melek... Teknik adamları sezon sonunda kıyma makinesinden geçirip gönderiyorlar. Ernesto Valverde, Olympiakos ile şampiyon oldu, kupayı kazandı ve ülkesine döndü. Olympiakos başkanı Kokkalis, Valvarde havalandı, fazla ücret istedi der, İspanyol da ben zaten La Liga'da x,y,z takımlarından teklif gelirse gidecektim zaten diye kendini savunur. Kapı kapıyı açıyor. Pellegrini, Real Madrid'e gitmese Valvarde de şimdi boşta olacaktı. Villarreal fırsatı kaçırmadı ve kaptı onu. İyi hocadır, geçen sezon illa da bir İspanyol teknik adam bizim ülkemize gelecekse Valvarde gelmeliydi...

Hoş Geldin Torino

Mantova yıllardır Serie A'ya gelebilmek için çabalıyor. 3 sezon öne Torino ile play-off oynamışlardı. Mantova evinde 4-2 kazanmış, Torino rövanşı 3-1 alıp Serie A'ya çıkmıştı. Çıkarken de dalgalarını geçtiler tabii arkalarında bıraktıkları Mantova ile. İntikam soğuk yenen yemektir demiş bir Mantovalı taraftar. Gazeteye ilan vermiş Torino tekrar Serie B'ye düşünce. Ait olduğunuz yere hoş geldiniz diyor kısaca... Gelecek sezon Torino-Mantova maçlarına ayrı özen göstermek lazım...

G.B


Aragones'in Ardından

Onun Fenerbahçe teknik direktörü olduğunu 17 Haziran'da yazmışım. Kaynak Marca idi. Bizim medya uyuyordu. Şimdi gidiş haberi de Marca'dan olsun. Bütün İspanya'yı atlatan Jose Felix Diaz imzalı gidiş haberi. Aragones'in gelmesi sürprizdi ama bir yıl sonra gidişine kimse şaşırmıyor. Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü kim? O da transfer notları #1 postunda bold duruyor.

Real Madrid'in Yeni Hocası

Mütevazi şehir, kendini aşmış takım. Bu sezon Şampiyonlar Ligi dışında kalmak lazım. Sırtlamışsın takımı onca ne zaman. Ne yapmak lazım? Biraz da kendini düşünmek lazım. Manuel Pellegrini de öyle yaptı. Villarreal'e ben gidiyorum dedi. Yerini aldığı Juande Ramos'un Sevilla'dan Tottenham'a gittiği gibi. Real Madrid 4 milyon euro ödeyecek Pellegrini için. Onun ne yapacağından çok şimdi bu sabah başkanlığa gelen Perez'in transferde ne yapacağı önemli. Kimi alırlar, kimi yollarlar bunu zaman gösterecek de Barça eğer ligin gol kralı Forlan'ı da alırsa Pellegrini'nin sezon açılana kadar evinde şapkadan tavşan çıkartmak için çok çalışması lazım... Juande Ramos'un kaderi Del Bosque gibi oldu. "Kavruk" karizmatik bulunmadı. Elbet bir gün o da İspanyol milli takımını çalıştırır...

Düşenin Hali


Real Betis giderken....

1 Haziran 2009

Transfer Notları #1

Serie A'da en beğendiğim 3 golcüdür biridir. Fabio Quagliarella beklenildiği üzere Napoli'ye imza attı. Udinese her seferinde aldığı parayı saklar. 25 milyon değeri vardı biraz iskonto yaptık diyor başkanı ama Napoli o fiyatı bence ikiye kırmıştır. Real Madrid'de başka başkan adayı çıkmayınca Perez resmen başkan. Zinedine Zidane'ı da danışmanlığına getirdi. Villarreal'in hocası Pellegrini'nin bu gece yarısına kadar imza atacağından emin Madrid medyası. Transfer bombaları yakında patlar. Barcelona'da ilk hedef Diego Forlan. Avrupa Gol Kralı olduğu, detaylı istatistikleri bir iki gün içinde yazarım. Hertha Berlin, Pantelic ve Voronin ile yola devam etmiyor, Şampiyonlar Ligi dışında kalmanın faturası. Roma onca borç içinde Vucinic ile sözleşme uzatmayı başardı. Bobo'nun Olympiakos'a transferi an meselesi. Fenerbahçe de teknik adam tercihi ilginç. Daum dönecek... Galatasaray'da teknik direktörün kim olacağını yönetim de bilmiyor. Leo Franco'dan da vazgeçme ihtimalleri var.
Cumartesi-Pazar gazetede iş yoğunluğundan bloga satır not düşemedim. Farklı yorumlar, çıkarımlar geliştiren blog dostlarına buranın fetih, şampiyonluk, doğum günü tebrik eden ya da kınayan bir yapı olmadığını belirtmek isterim. Ben kimim ki; neyi tebrik ediyorum? Bunu hiç anlamadım... Bu konu hakkında yorum kabul etmediğimi, söyleyecek lafı olanın e-postayla iletmesini rica ederim. Varol'a not: Yine Sadrazam Mahmut'a gidiyoruz, uykuluklar bitmeden...

Guardiola Gay mi?

Fatih Altaylı'nın Guardiola için yazdığı satırların ardından sorular gelmeye başladı bloga. Altaylı'nın satırlarına bakalım önce: "... Aynı spor yazarları, Barcelona’yı ve teknik direktörü Guardiola’yı yere göğe koyamıyorlar. Peki bu nasıl iş? Bir homoseksüel maç yönetemez ama takım yönetir mi? Yoksa Guardiola’nın gay olduğunu da mı bilmiyor bu spor yazarları.

Fatih Altaylı'nın kaynağı nedir bilmiyorum. 4 Mart tarihinde gazetece yayınlanmış ve bloga da aktardığım Guardiola vs. Bülent Korkmaz yazısında bu türden bir spekülasyonu bilmeme rağmen, doğruluğu kanıtlanmamış bir bilgi olduğundan Guardiola'nın özel hayatı bölümünde yer vermemiştim. Bu dedikoduyu yıllar sonra kaleme alan Josep Maria Minguella'dır*. 90'ların sonunda Barcelona kulübü içinde bu türden bir söylentinin varlığından söz eder. Kimse ciddiye almamıştır. Guardiola'nın bu söylentilere kızıp İtalya'ya da gittiği söylenmiştir o zaman. "Guardiola doping (nandrolone) yaptı" denildi İtalya'da. Biz de hep böyle bildik. Yıllar sonra İtalyanlar çıkıp test sonuçlarının yanlış olduğunu söyleyip özür dilediler. Guardiola'nın bu takıma nasıl bu futbolu oynattığıyla; finalde Eto'o'yu kanada koyup Messi'nin göbekte oynatmasıyla ilgileniyorum ben genelde. Cinsel tercihleri hakkında bir merakım yok ama geçen akşam Barcelona'da şampiyonluk yemeğine çocuklarını bakıcıya bırakıp karısıyla katılmıştı. Bu da bakınız foto oluyor!..

* Agent Josep Maria Minguella, recently published a book where he claims Guardiola was partly inspired to seek pastures new because “people around the club and in the media began to speculate about his private life and to claim he was gay”.

Milan'da Leonardo Dönemi

Hikayenin başı burada:""Leonardo Milan'a?"nın sonundaki soru işaretini kaldıralım artık. 8 yıllık Ancelotti dönemi sonrasında Milan artık Leonardo'ya teslim. Guardiola'nın Barça'da başarısından ilham almadıklarını söyleyemezler tabii. Van Basten ve Rijkaard gibi takımın iki efsanesi boştayken bu tercihi yaptılar. Tecrübesiz ama Milan'ı ve Serie A'yı çok iyi tanıyan, takımda ağırlığı hissedilen Brezilyalıların ağabeyi teknik direktör oldu. Yardımcılığını yapacak isim önemli. Mauro Tassotti. Ancelotti döneminde Berlusconi'nin sıkıntısı takımın istediği hücum futbolunu oynamamasıydı. Patron her zaman çift forvette ısrar ediyor. Leonardo'nun ne oynatacağından önce kimleri oynatacağı önemli. Kaka ve Pirlo takımda kalacak mı? Önce bunu çözmeleri lazım...

Londra'da Bir İtalyan:Ancelotti

Beklenen bir transferdi ve oldu. Ancelotti Chelsea'de. Chelsea için teknik adam değişikliği bu kez mecburiyetten. Hiddink'i ne yapıp edip ikna etmeleri lazımdı ama olmadı. Şampiyonlar Ligi'ni alana kadar da Abramovich'in teknik direktör totosu devam edecek. Bu konuda O.Lyon başkanı Aulas ile yarışabilir aslında. 6 sezonda 5 Şampiyonlar Ligi yarı finali oynamış, bir kez finalde kaybetmiş Chelsea, futbolculuğunda iki teknik adamlığında iki kez bu kupayı kazanan adama teslim edildi. Fatih Terim'den görevi devralan Ancelotti'nin 8 yıllık Milan kariyerinin Serie A'da pek parlak değil elbette. Özellikle derbinin öteki yakasına giden şampiyonluklar Carlo efendinin sonunu hazırladı. Pirlo'nun da onunla birlikte Chelsea'ye gideceği söyleniyordu bir zamandır. 25 milyon euro bonservis bedeli yazmışlardı. İspanyol basınına göre Ancelotti, İngilizlere imza atmadan önce Real Madrid'in başkanı Perez ile görüşüp "Gelmeye hazırım"dedi ama 2006'da Real Madrid'in teklifini geri çeviren İtalyan'a bu kez hayır cevabı verdiler.