19 Aralık 2009

36 Yıl Önce Calderon ve İnönü'de

Madem Galatasaray-Atletico Madrid eşleşti, geçmişe dönmenin zamanıdır. Düşünün ben bile hatırlamıyorum bu maçları! Galatasaray’ın Brian Birch ile 3 yıl arka arkaya şampiyon olduğu dönem. Şampiyon Kulüpler Kupası 1. turunda Atletico Madrid çıkıyor. İlk maç Madrid’de. Tarih 19 Eylül 1973. Hakem Hollandalı Corver. Galatasaray sahaya Yasin, Ekrem, Muzaffer, Tuncay, Aydın, Bulent, Tarık, Korhan, Mehmet, Sevki ile çıkıyor. Atletico Madrid’in kalesinde bugün Liverpool’un kalesini koruyan Pepe Reina’nın babası Miguel Reina var. Luis Aragones de Atletico Madrid forvetinde. Çanakkale geçilmez yapıyor Galatasaray. Kalede Yasin devleşiyor. Brian Birch, 90 dakika boyunca tek bir değişiklik bile yapmıyor. 0-0 ile İstanbul’a avantajlı dönüyorlar. Rövanş maçı 3 Ekim 1973 günü İnönü’de. Reina yine kalede, Luis Aragones de forvette. İlk maçta oynamayan Gökmen bu kez 11’de. 90 dakika 0-0 berabere bitiyor. Uzatmalarda Irureta oyundan çıkıyor. Irureta yıllar sonra Deportivo La Coruna’nın başında teknik adam olarak bir kez daha Galatasaray’a rakip olacak. Oyuna giren ise Salcido’nun golüyle Atletico Madrid, İnönü’de 1-0 kazanıyor.

Mancini Manchester City'de

Ben bu satırları yazarken maçın daha 6. dakikası. Manchester City golü erken buldu Cruz ile Sunderland karşısında. Zaten kötü giden Steve Bruce'ın takımı karşısında maçın favorisiydiler. Bu maç Mark Hughes'un son maçı. İtalyan medyası, Roberto Mancini, Manchester City'nin yeni teknik direktörü diyor. Bunu birazdan maçtan sonra da açıklayabilirler yarın da... Mancini'nin adı Zenit için de geçti geçen hafta Juventus için de. Hatta çocukken Juventus'luyum deyip kur bile yaptı Torino'nun yarısına. Yıllık 4.5 milyon euro alacağı söyleniyor. Bekleyelim ve resmi imzayı görelim... İngiliz futbolunun İspanyol teknik adamlardan İtalyanlara doğru kayışında son halka olur Mancini. Capello ile aşı tuttu, Ancelotti fiyakalı başladı. Zola devam ediyor. İspanyollarda ise Juande Ramos ile yaşanan hayal kırıklığının ardından Rafael Benitez de artık köprüden önce son çıkışta...
***
20/12/Pazar: Mancini 3 yıllık sözleşmeye imza attı.

2003 Model Rijkaard

Temmuz 2003. Rijkaard'ın Barcelona'daki ilk günleri. Milan'ı 2-0 mağlup ediyorlar. Goller yeni transfler Quaresma ve Ronaldinho'dan. Rijkaard, Milan'ı zamanın teknolojisinin yardımıyla çözüyor:)

Top Puyol

Barcelona vs. Estudiantes

2009 FIFA Club World Cup'da final günü. Saat 18:00'de. Bu final için "Hangi Taraftasın?" diye sormuştum ankette. %63 Barça, %37 Veron ve saz arkadaşları çıktı...
Muhtemel onbirler:
Barcelona: Valdés; Alves, Piqué, Puyol, Abidal; Xavi, Touré, Busquets; Messi, Ibrahimovic, Henry.
Estudiantes: Albil; Cellay, Ré, Desábato, Díaz; Clemente Rodríguez, Rodrigo, Verón, Leandro Benítez; Enzo Pérez, Mauro Boselli.

Fırça

"Ronaldinho'nun, Deco'nun ayağını kestim buralardan. Sözümü dinle. Akıllı ol, kardeş...

18 Aralık 2009

Avrupa Ligi Son 32

Avrupa Ligi'nde gruplar gazozunaydı. Sıralama turları bitti; buyrun şimdi yarış gününü. Öncelikle Şubat ayına kadar köprünün altından çok sular akar. Takımlar form grafiği, devre arasındaki transferler, sakatlıklar... Bugün yapılacak bir analizin sağlıklı olma ihtimali yok. En basitinden bu tur iki hafta içinde oynansaydı, "Galatasaray, sürünen Atletico Madrid'i eler, Fenerbahçe de son dönemde yüksekten uçan Lille'e elenir" derdim. 7 hafta sonra bu tahmini yapmak lazım. Leo Franco çağırdı elbette ki Atletico Madrid'i. 30 yıl önce de bir eşleşme vardı ama İspanyol ekibi o kadar kupalardan uzak kaldı ki; bir daha Galatasaray'ın karşısına çıkmadı.

İki takımımız da kötü kura çekti. A. Madrid defansına vize gerekmese de, Avrupa Gol Kralı Forlan ve Agüero bu takımda oynuyor. Galatasaray'ın mevcut tandemi bu adamları tutamaz. Flores, geçen sezon Benfica'nın başındayken Galatasaray'a fena çarpılmıştı. Vicente Calderon'a ancak Şamdan tayfasından taraftar gider. Zor stattır ama son zamanlarda gelen giden çıkıyor oradan. Bir sonraki turda Sporting-Everton galibi bekliyor olacak. Fenerbahçe'nin devre arasında yapacağı takviyeleri ve kulübün kafasını şişiren olayları geride bırakmasını beklemek lazım. Lille , liginde zirvedekileri devirdi. Genoa'ya da sahasında 3 atmıştı. İlk maça kadar 9 karşılaşma oynayacaklar. Adı değil de kendi atletik takımlar her zaman terstir bizim futbolumuza. Bizim uzun devre arasının hem Fenerbahçe hem de Galatasaray için dezavantaj olacağını tahmin ediyorum. Bir sonraki turda da muhtemelen Liverpool bekliyor olacak Fenerbahçe'yi. Liverpool, Kadıköy'e gelirse Milan'dan sonra İstanbul'un 4 stadında da maç yapan ikinci Avrupa takımı olacak. Transferleri bekleyelim, görelim...
*******
1) Hamburgo-PSV Eindhoven/Athletic-Anderlecht.
2) Rubin Kazan-Hapoel Tel-Aviv/Villarreal-Wolfsburgo.
3) Atletico Madrid-Galatasaray/Everton-Sporting.
4) Hertha Berlín-Benfica/Copenhague-Olympique de Marsella.
5) Panathinaikos-Roma/Standard de Lieja-Salzburgo.
6) Lille-Fenerbahçe/Liverpool-Unirea Urziceni.
7) Ajax-Juventus/Fulham-Shakhtar Donetsk.
8) Brujas-Valencia/Twente-Werder Bremen

Son 8 Kim Olur?

" Hep geçmişten gelen ortak hikayeleri olan takımlar eşleşiyor" diyorum 1-2 yıldır ama şu kalan son 16'ya bakınca zaten hepsinin birbirleriyle bir geçmişi var. Ya daha önceki bir eşleşmeden, ya bir teknika adamdan ya da futbolcudan. Bir eksik bir fazla hep aynı takımlar. Geçen sene ağlayan İtalyanlar yine ağlıyor. Yine İngiliz-İtalyan harbi ve bir kez daha 1-0 yenik başlıyorlar. Şüphesiz son 16'nın en çok konuşulacak maçları Mourinho'dan dolayı Inter-Chelsea olacak. Milan'ın da Man. United'ı çekerek duvara çarptığın söyleyebiliriz. Beckham 2 gün önce Man. United'ı istiyorum diyordu, buyursun ama boğazında kalmasın. 3 İspanyol da harika kura çekti. Stuttgart'ın zaten burada olması sürpriz. Barça'yı izlemiş olurlar. Benzema da aynı Leo Franco gibi eski takımını seçti. CSKA ve Sevilla arasında Juande Ramos ortaklığı var. Sevilla, Rusya'yı sever. Bayern Münih-Fiorentina ortada duruyor. Arsenal de süpürür. Geriye Zico kalıyor. Blanc ile kozlarını paylaşacak ve elerse de şaşırmamak lazım. Bu sezon bir yenilik var. İki ayak maçları dört haftaya böldüler. Salı ve Çarşamba ikişer maç olacak ve mümkün olduğu kadar fazla maç izleyebileceğiz tabii Star TV verirse!
***
Şimdi tahminlere geçelim. Son 8'i eksiksiz tahmin eden ilk 3 kişiye birer futbol kitabı. 8'de 0 çeken ilk arkadaş da bana yemek ısmarlasın artık:)

Adeus Roberto Carlos

"Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.
Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;
ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada
gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın."
Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.
Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın
aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,
ne bir gemi var, ne de bir yol sana.
Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde." Kavafis
***
Bu topraklardan dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki geçti. Çocuklarınıza anlatmanız dileğiyle. Teşekkürler Fenerbahçe. Teşekkürler Roberto Carlos.

Dos Mafiosos

"Real Madrid'den takımdaki iki "Mafioso" yüzünden ayrıldım." Wesley Sneijder

Fotodakiler dışında ihtimal var mı ki!

17 Aralık 2009

Hafta Sonu Futbol

18 Aralık Cuma
13:00 UEFA Şampiyonlar Ligi Kura Çekimi / Eurosport
14:00 UEFA Avrupa Ligi Kura Çekimi / Eurosport
20:00 Beşiktaş-Bursaspor / Lig TV
21:30 Schalke 04-Mainz / TRT 3
19 Aralık Cumartesi
13:30 Kayserispor-Antalyaspor / Lig TV
13:30 Konyaspor-Altay / D Spor
14:45 Portsmouth-Liverpool / Spormax
16:30 Bayern Münih-Hertha Berlin / TRT 3
17:00 Fulham-Man United / Spormax
17:00 Rangers-Motherwell / Futbol Smart
18:00 Barcelona-Estudiantes/NTV Spor
19:20 Nottingham F.-Preston / Futbol Smart
19:30 Stuttgart-Hoffenheim / TRT 3
19:30 Arsenal-Hull City / Spormax
20:00 Bordeaux-Lorient / Kanal A
20:00 Galatasaray-Gençlerbirliği / Lig TV
21:45 Fiorentina-Milan / NTV Spor
22:00 Saint Etienne-Marseille / Kanal A
23:00 Real Madrid-Zaragoza / NTV
20 Aralık Pazar
13:30 K.Erciyesspor-Bucaspor / D Spor
14:30 Hearts-Celtic / Euro Futbol
15:30 Wolves-Burnley / Spormax
15:30 Ultrecht-Twente / Futbol Smart
16:00 Juventus-Catania / NTV Spor
17:30 Roda-PSV / Futbol Smart
18:00 West Ham-Chelsea / Spormax
18:00 Lille-Le Mans / Kanal A
18:30 Köln-Nuremberg / TRT 3
20:00 Trabzonspor-Fenerbahçe / Lig TV
21:45 İnter-Lazio / NTV Spor
22:00 Monaco-Lyon / Kanal A
22:00 Deportivo-Valencia / NTV
22:15 Benfica-Porto / Futbol Smart
21 Aralık Pazartesi
20:00 Karabükspor-Adanaspor / D Spor
22:00 Wigan-Bolton / Spormax

Mession Imposible

Barcelona'nın koparamadığı maçlarda Messi'nin 2. yarı oyuna girip işi bitirmesi, mahalleden adam toplayıp kavgaya dönmeye benziyor. Dün de öyle yaptılar. Cumartesi günü Estudiantes ile final var. Arjantin medyası doğal olarak pek umutlu değil. Başlıkta kelime oyunuyla bunu anlatmışlar. Messi kulüp geçmişi olmadığı için Arjantin'de herkesin sevdiği bir isim. Şimdi kendi memleketinin takımının elinden kupayı almaya çalışacak. Barcelona'da Iniesta sakatlığı yüzünden yok. Arjantin'de bunu "Estudiantes'e müjdeli haber" başlığıyla vermişler. Hepimiz et yiyiyoruz, hepimiz aynıyız işte(!) Yukardaki fotoğrafı da özel olarak seçmişler, durumu aktarması için farklı bir Messi karesi kullanmadım...

Rüştü&Ronaldinho

Bambaşka bir konuyu araştırmak için arşivlere daldım, bu kare çıktı karşıma. Hikayesini anlatalım. Ronaldinho ve Rüştü pek mesutlar bu karede. "Antrenmanda neşe saçtılar" diyebiliriz. İkisinin de ilk senesi Barça'da. Rijkaard'ın da. İşlerin kötü gittiği bir dönemden Espanyol derbisinde deplasmanda kazanıp nefes alıyorlar. Bu foto da o derbinin ardından çekilmiş. Barcelona'nın bu derbiden bir hafta önce sahasında Real Madrid'e 2-1 mağlup olduğunu hatırlatayım. Espanyol derbisinde ligde ilk kez Rüştü forma giymişti. Bu fotoğrafın çıktığının akşamında Celta Vigo ile oynadılar. Maç 1-1 bitti ve Barça yine karıştı...

İlaç

Hangi Taraftasın?

16 Aralık 2009

Sen Git Baban Kalsın

Futbolda baba-oğul ilişkisinden bu kez zarar gören bir oğul var. Getafe'de forma giyen Adrian Gonzalez 'i ara transferde takımdan yolluyorlar. Sebep kötü performansı değil. Teknik direktörün babası olması. Bizim kısaca "Michel" diye bildiğimiz, kafa kağıdında yazan adıyla Jose Miguel Gonzalez Martín del Campo 'un oğlu olan 21 yaşındaki orta sahaya Getafe taraftarı kafayı takmış. getafe başkanı Angel Torres de çareyi ikiliyi ayırmakta bulmuş. Başlıkta dediğim gibi: Sen git baban kalsın" Benzer bir hikaye yıllar önce Barcelona'da Cruyff'un oğlu için söylenirdi. Elbette ki babası kadar yetenekli değildi ama her zaman babası sayesinde o formayı giydiği yazılıp çizildi. Babasıyle birlikte Barcelona başkanı Nunez tarafından kapı önüne koyuldu ama Camp Nou'da tezahüratlar onların lehineydi. Blog arşivinde meraklısına Babalar ve Oğulları başlığı altında konuyu inceleyen bir post mevcut.

Yüzleşme

Alman U-18 takımı Kudüs'te Soykırım Müzesi'nde. Bence 2009'un sadece spor değil her alanda en etkileyici karelerinden biri.

R. Carlos'un Real Madrid Aşkı

Buyrun yılın fotomontajına. Dün Roberto Carlos bu gazetenin manşetinden Real Madrid'e dönerim diyordu. Pepe'nin sezonu kapatması sonrasında takviye yapacaklar elbette devre arasında. Beke adam alıp Sergio Ramos'u stopere kaydırmak ilk akıllara gelen. Bu arada R. Carlos girdi devreye, Marca her zaman onun arkasındadır, o da röportajlarını bu gazeteye verir. Başkan Perez'in de has adamıdır. Koşa koşa gelirim dedi. Carlos böyle deyince dün anketi çaktılar hemen. Çıkan sonuç vefa kokuyor. Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi sol bekinin hala taliplisi var. Real Madridlilerin %71'i geri dönsün demiş. Corinthians başkanı da biz sözleşmeyi imzaladık. Real Madrid istiyorsa bizim kapımızı çalacak diyor.

15 Aralık 2009

Cavani-Pandev-Gago-Gattuso

Yaşasın transfer mevsimi geliyor (!) Flörtler çoktan başladı bile. Hafta sonunda Serie A'nın zirvesindeki 3 takım da şanzıman dağıtınca doğal olarak takviyeler gündeme geldi. Inter, Milito ve Eto'o'nun arkasına yedekleyecek bir adam peşinde. Bugün manşette olan isim Palermo'dan Cavani. Inter'e gideceği yazılıp çizilen ve Lazio'da uzun zamandır kadroya alınmayan Pandev sürpriz bir şekilde Milan'ın gündeminde. Juventus da orta sahada Poulsen, Tiago ve Melo üçlüsü bir adam etmeyince Real Madrid'den gitmek istediğini söyleyen Gago'yu listeye almış. Gattuso'nun yeni sözleşmesinde 5 milyon euro olan kazancını da yaş haddinden 3.5 milyona indirdiler.

Neden Havuç?


Panathinaikos- Iraklis maçı. Karagounis korner atmaya gidiyor. Iraklis tribününden havuç yağmaya başlıyor. Neden havuç? Bilmiyorum ama bir anlamı olmalı:)

***

Bir arkadaş bilgilendirdi: "Havuç atmalarındaki sebep, Kragounis'in hafta icinde Iraklis takımı icin tavşan demesi"

14 Aralık 2009

Bidonun Adı Felipe Melo!

İtalya'da yılın bidonu için 18 bin oy gelmiş. Bence büyük sürpriz var. Son haftalarda dağılan Juventus'ta taraftar faturayı Melo'ya kesiyordu. Galiba onlar yüklendi oylamaya. Ben listede neden var dedim ama yılın bidonu oldu. Melo'ya da bana da bravo. Türkiye'de yılın bidonu oylamasını kısmetse haftaya ligin ilk yarısı bittiğinde yaparız. Kısa kısa gidersem; Gattuso en sonunda ikna edildi ve Milan ile sözleşmesini 2012'ye kadar uzattı. Gökdeniz'in takım arkadaşı Alejandro Dominguez Valencia'ya transfer oldu. Pepe sezonu kapatınca Real Madrid saldırıya geçti. Listede Lugano da var. Dün Bergamo'da gazeteciye saldıran Mourinho'ya dava açıyorlar.

1 Felipe Melo 22,87% 4.289
2 Quaresma 20,63% 3.868
3 Tiago 9,99% 1.873
4 Dida 9,56% 1.792
5 Mancini 9,39% 1.760
6 Huntelaar 6,84% 1.283
7 Ronaldinho 6,07% 1.139
8 Poulsen 6,06% 1.137
9 Carrizo 4,37% 819
10 Julio Baptista 4,22% 792

Süper Lig'de Maçlar Kaçta Oynanmalı?

İstanbul'dan Messi Geçti

THY'nın Barcelona ile yaptığı sponsorluk anlaşması İspanya'yı karıştırdı. Dün Katalan medyası ayağa kalktı. Blogda özellikle yazmadım. Sebebini tahmin edebiliyorsunuz. FIFA Club World Cup'a Barcelona'yı THY taşıyacaktı. Uçağın içini özel olarak dizayn etmişler. Kriz El Prat havaalanında çıktı. Barcelona'nın bir yabancı şirketle anlaşma yapmasına tepki koyan İspanyol hava şirketleri, Sivil Havacılık'a THY'nın Barcelona'dan Abu Dabi'ye direkt uçamayacağını hatırlattılar! Kurala göre ya bir İspanyol şirketi ya da Emirates direkt uçuş yapabilirdi. Laporta, İspanya Başbakanı Zapatero'yu aradı, bakanlara bastırdı ama cevap alamadı. Elbette ki işin yokuşa sürülmesini Katalanlar'a karşı uygulanan politikanın bir parçası olarak kabul ettiler ve büyük yaygara kopardılar. Görüşmelerden sonuç çıkmayınca içinde birçok futbolcunun ailesinin de bulunduğu uçak önce İstanbul'a geldi. Yani Messi dün İstanbul'daydı. Kısa bir süreliğine olsa da. Uçağı terketmediler ve Abu Dabi'ye uçtular.

Şampiyon Banfield


Arjantin'de ne Boca ne de River. Son haftaya Banfield lider girdi. Newell's 2 puan gerisinde. Gerçekten de ruh hastası bir lig burası. Geçen yılki play-off dahil kimin ne yapacağı belli değil. Banfield, Boca deplasmanına gitti bu gece. Zor maç tabbi. Newell's da ümitli. Sahasında San Lorenzo ile oynanacak. San Lorenzo son maçını sahasında kaybetmiş, hani ne işi olur ki! Boca yapacağını yaptı Newell's için. Banfield'ı 2-0 mağlup ettiler. Newell's sahasında kazansa şampiyon? Ne yaptı? San Lorenzo'ya 2-0 mağlup oldular. Güzel oyun işte (!) Tarihindeki en büyük başarısı bu ligde 2.lik olan Banfield ilk şampiyonluğunu kazandı. 1896'dan bu yana bekliyorlardı! Javier Zanetti bu takımdan yetişmiş ve 14 yıl önce Inter'e gitmişti. Hala da orada...

2009 FIFA Club World Cup

Yolu bizim memleketten de geçmiş dünyanın en yalan futbolcularından biri 2009 FIFA Club World Cup'da belki de final maçına çıkacak. Marcelo Carrusca, Estudiantes'te forma giyiyor. Takımı kupaya Barcelona gibi yarı finalden katılıyor. Salı günü Güney Kore'den Pohang Steelers ile oynayacaklar. Carrusca sakat, görüldüğü üzere salonda çalışıyor. Kupanın diğer yarı finalinde Barcelona'nın rakibi Meksika'dan Atlante. Maç Çarşamba günü. Olası Barcelona-Estudiantes finali ise 19 Aralık Cumartesi günü Abu Dhabi'de. Maçlar NTV Spor'dan naklen yayınlanacak.

13 Aralık 2009

Atletico Madrid Duruşu

Bir zamanlar içimizi bayan " X duruşu, Y duruşu" vardı. Bu da ondan... Atletico Madrid duruşu. "Bu takımı tarif et" deseler; böyle başımı ellerimin arasına alırım. Kağıt üzerindeki kadroya bakıp deli olmamak elde değil. Sezona tarihin en kötü başlangıcını yapıp son iki haftada akıllanmışlardı iki galibiyetle. Hafta ortasında Porto karşısında rezil oldular taraftarlarına Vicente Calderon'da. Chelsea sayesinde Avrupa Ligi'ne kaldılar. Döndük lige, bugün Villarreal geldi Madrid'e. 2-1 ile çarptı döndü evine. Bu karenin benzerlerini o kadar çok gördük ki...

Nihat'ın Unuttuğu

Türkiye'ye adım attığı günden bu yana Nihat'ın unuttuğu sanırım budur. Kendini kime ispatlamaya çalışıyorsun ve neden bu kadar zorluyorsun Nihat? Bu listedeki Nihat sen değil misin? Bunu başarmış adam, bu ülkede bir gol atınca mı rahatlayacak?
La Liga 2002-2003 Gol Krallığı
Roy Makaay 29 Deportivo de La Coruna
Ronaldo 23 Real Madrid
Nihat Kahveci 23 Real Sociedad
Darko Kovacevic 20 Real Sociedad
Patrick Kluivert 19 Barcelona
Raul 16 Real Madrid
(2007-2008 sezonunda Nihat 18 gol attı ve Güiza'nın 27 golle kral olduğu sezonu Raul ile birlikte 5. sırada tamamladı.)

Hem Sahada Hem Meydanda

Milano'da bugün iki dayak vakası vardı. Önce Sicilya'dan Palermo geldi. Son haftalarda uçan Milan'ı San Siro'ya gömdü. Inter ve Juventus'un puan(lar) kaybettiği haftada Milan 2-0 kaybetti. Sonra Milan başkanı, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'ye Milano'da Duomo meydanında saldırdılar. Saldıran 42 yaşında Massimo Tartaglia. Grafiker. Siyasi geçmişi yok. Sabıkası yok. 10 yıldır psikolojik tedavi görüyor. Berlusconi'yi 24 saat müşahade altında tutacaklar. Yumruk değil de elindeki sert bir cisimle vurduğu söyleniyor. Burnu kırık galiba Berlusconi'nin. Akıllanır belki!

Valencia 2 - Real Madrid 3

Oyunu seviyorsan, sabrediyorsun. İlk yarıdan pek keyif aldığımı söyleyemem. Evet iyi mücadele ama çok top kayıpları ve bir bende; bir sende ile geçen 45 dakika. Son zamanlarda çok maç seyretmiş olmanın bıkkınlığıyla abartıyor da olabilirim. Sakat Kaka ve cezalı Ronaldo'nun olmadığı Higuain-Benzema ikilisiyle başlayan Real Madrid'in bu deplasmandan çıkması zordu. Valencia ikinci yarı çok daha zorlaştırdı ama Pellegrini takıma en azından tüm yıldızların parlaklığına rağmen savaşmayı öğretmiş. Ne onlar yıldı ne de evsahibi. İki kere öne geçip tabelada beraberliği görmelerine rağmen 3 puan için ısrar ettiler. Higuain'in sadece bu sezon değil geldiğinden beri Real Madrid'de "under rated" bir golcü olduğuna herkes mutabıktır sanırım. Maçı tutan adamdı. Pepe ki sakatlığı ciddi (en az 3, maksimum 6 ay) görünüyor yerine giren Garay ile de galibiyet golünü buldular. Son 10 dakika rus ruleti gibiydi. Valencia'nın forvet hattıyla defans hattı arasındaki kalibre farkını Galatasaray'a benzetebilirim; buna kaleci de dahil. Kolay yiyorlar ve David Villa başta olmak üzere hücumcular skoru çıkartana kadar harap oluyorlar. Geçen hafta Bilbao'dan çıkarken yıprandıkları kesin. Barcelona'nın tadı tuzu kalmamış derbide (Topla oynama oranı yine %70 Barcelona) Madridlilere göre olmayan penaltıyla (ilk yarıyı izlemedim) kazandığı maçın ardından Real Madrid'in Mestella'dan 160 milyon Euro ödediği iki yıldızı olmadan çıkması büyük iştir. Xabi Alonso-Lass varsa kadronda savaşırsın, Higuain de varsa işi bitirirsin de denilebilir kısaca...

Juventus Bitti

Meselenin sadece bir teknik adam problemi olmadığı kesin ama aynı zamanda faturayı da teknik adamın ödeyeceği aşikar. Juventus çöktü. Geçen hafta 8 puan fark varken çıktıları Inter maçı öncesinde de deplasmanda 2 gol yiyip kaybetmişlerdi. Inter galibiyetiyle tekrar yarışa dahil oldular. Şampiyonlar Ligi'nde son mağlubiyetlerini 2003 yılında la Coruna'da almışlardı. Bayern Münih maçında gruptan çıkmak için beraberlik yetiyordu. Klose ve Ribery'siz Almanlardan 4 yediler ama adamları da liglerinde dirilttiler. Bu gece Bari deplasmanına gittiler.
Tribünlerde 52 bin taraftar varmış. Bari 3-1 kazandı maçı. Haftalardır menisküs ameliyatı olmak için bekleyen Buffon kaledeydi. Artık operasyon geçirebilir. Dünyanın en iyi 3-4 kalecisinden ikisi Buffon ve Cech'in iki yıldır performansı da ayrı bir yazı konusu. Juventus'un Nedved sonrası bütün ümitlerini bağladığı Diego, Çek'in yaptığının yarısını yapamıyor. Bir de penaltı kaçırdı bugün. Ferrara için çanlar bu kez gümbür gümbür çalıyor. Juventus dere geçerken at değiştiren kulüp değildi. En azından 40 yıldır. Bunu geçen sezonun 36. haftasında bozmuş Ferrara'yı göreve getirmişlerdi. Belki de o büyüyü bozmanın bedelini ödüyorlar şimdi...

BARI-JUVENTUS 3-1 (primo tempo 2-1)
Gol: Meggiorini (B) al 7', Trezeguet (J) al 23', Barreto (B) su rigore al 44' p.t.; Almiron (B) al 36' s.t.
BARI (4-4-2): Gillet; Masiello, Diamoutene, Bonucci, Stellini; Alvarez, Donati, Almiron, Rivas (18' s.t. Kamata); Meggiorini (26' s.t. Gazzi), Barreto (16' s.t. Greco). (Padelli, Belmonte, Allegretti, Koman). All. Ventura.
JUVENTUS (4-3-1-2): Buffon; Caceres, Legrottaglie, Cannavaro, Molinaro (21' s.t. Grosso); Marchisio, Poulsen, Tiago (30' s.t. Camoranesi, 41' s.t. Giovinco); Diego; Amauri, Trezeguet. (Manninger, Grygera, Salihamidzic, Del Piero). All. Ferrara.