4 Nisan 2015

Hafta Sonu Naklen Yayınlar


4 Nisan Cumartesi
13:30 Balıkesirspor - Mersin İdmanyurdu @LigTV2
13:30 Gençlerbirliği - Kasımpaşa @LigTV
14:00 Kayserispor - Giresunspor @TRT 1
14:00 Orduspor - Manisaspor @TRT Spor Web
14:45 Arsenal - Liverpool @LigTV3
16:00 Eskişehirspor - Sivasspor @LigTV
16:00 Elazığspor - Bucaspor @TRT Spor Web
16:00 Inter - Parma @A Spor
16:00 Cagliari - Lazio @Tivibu
16:30 Wolfsburg - Stuttgart @TRT Spor
16:30 Hoffenheim - Mönchengladbach @Tivibu
17:00 Sevilla - Athletic Bilbao @NTVSpor Smart HD
17:00 Manchester United - Aston Villa @LigTV3
18:00 Guingamp - Lyon @Tivibu
18:30 Karşıyaka - Adana Demirspor @TRT Spor
19:00 Çaykur Rizespor - Fenerbahçe @LigTV
19:00 Benfica - Nacional @Tivibu
19:00 Cordoba - Atletico Madrid @NTVSpor Smart HD
19:30 Borussia Dortmund - Bayern München @TRT Haber
19:30 Fiorentina - Sampdoria @Tivibu
19:30 Chelsea - Stoke City @LigTV3
21:00 Lille - Reims @A Spor
21:00 Almeria - Levante @NTVSpor Smart HD
21:45 Twente - PSV Eindhoven @Tivibu
22:00 Juventus - Empoli @Tivibu
22:00 Portuguesa - RB Brasil @LigTV3
22:00 Chicago Fire - Toronto FC @Eurosport2
23:00 Malaga - Real Sociedad @NTVSpor Smart HD
00:30 Palmeiras - Mogi Mirim @LigTV3

5 Nisan Pazar
13:00 Bursaspor - Kayseri Erciyesspor @LigTV
13:00 Akhisar Belediyespor - Gaziantepspor @LigTV2
13:00 Real Madrid - Granada @NTVSpor Smart HD
13:30 Boluspor - Albimo Alanyaspor @TRT Spor Web
13:30 Gaziantep BBSK - Osmanlıspor FK @TRT Spor
13:30 AZ Alkmaar - Feyenoord @Tivibu
13:30 Utrecht - Ajax @Tivibu
13:30 Zenit St. Petersburg - CSKA Moscow @LigTV3
15:30 Burnley - Tottenham @LigTV2
16:00 Galatasaray - Karabükspor @LigTV
16:00 Adanaspor - Denizlispor @TRT Spor
16:30 Augsburg - Schalke 04 @TRT Spor
18:00 Nantes - Caen @Tivibu
18:00 Valencia - Villarreal @NTVSpor Smart HD
18:00 Sunderland - Newcastle United @LigTV2
18:30 Antalyaspor - Altınordu @TRT Spor
18:30 Hertha Berlin - Paderborn @TRT Haber
19:00 Torku Konyaspor - Trabzonspor @LigTV
20:00 Getafe - Deportivo La Coruna @NTVSpor Smart HD
22:00 Marseille - Paris SG @Tivibu
22:00 Celta Vigo - Barcelona @NTVSpor Smart HD
22:00 Corinthians - Santos @LigTV3
00:00 San Jose Earthquakes - Real Salt Lake @Eurosport

6 Nisan Pazartesi
19:00 Şanlıurfaspor - Samsunspor @TRT Spor
20:00 Beşiktaş - İstanbul Başakşehir @LigTV
21:00 Espanyol - Elche @NTVSpor Smart HD
22:00 Porto - Estoril @Tivibu
22:00 Crystal Palace - Manchester City @LigTV3

29 Mart 2015

Camp Nou'da
Fenerbahçe-Beşiktaş


Akşamında derbi olan şehrin sabahında yola düşer mi insan? Geçen pazar, Fenerbahçe- Beşiktaş derbisi var Kadıköy'de, uçağa bindiğimde askerlik dışında derbi kaçırmadığım geliyor aklıma. Evet, Kadıköy'deki derbi kaçacak ama ben bir başka hikayenin peşindeyim. Haftalardır puan kaybedip liderliği Barcelona'ya veren bir puan gerideki Real Madrid, Camp Nou'ya çıkacak bu akşam. Bahar Barselona'ya da gelmemiş daha, güneşi cimri bir mart günü. İlk yarıdaki El Clasico'yu kaybeden Katalanlar bu kez çok güveniyorlar kendine. Kimle konuşsam, "Alırız maçı" diyor. Takım Manchester City maçı yorgunu ama Messi-Neymar-Suarez üçlüsü bir zamandır yüksekten uçuyor. Real Madrid iki otobüsle geliyor Camp Nou'ya. 100 bin kişilik stada getirebildikleri taraftar sayısı bir avuç bile değil, büfede çalışan iki çocuk Real Madrid'li, çekinerek destek veriyorlar otobüsten inen Casillas ve Isco'ya, çevreleri silme Barcelona taraftarı dolu ve stadyum içinde tek bir noktada bile sigara içilmediğinden tiryakiler son dakikaya kadar bu büfelerde takılıyor. 98 bin 740 taraftar gelecek maça, bunu maç sonu öğreneceğiz ama şimdi İstanbul'daki derbiyi takip etme zamanı. Nedense cep telefonundan maçı anlatan bir radyo bulmak gelmiyor aklıma, sosyal medyadan takip ediyorum. Emenike kaçırıyor, İstanbul'a dönüp 90 dakikayı izlediğimde "Aslında zor pozisyonmuş" diyorum Emenike için, sonuçta iki metreden topu auta dikmişliği var. Camp Nou tribünleri maça bir saat kala yükünü almaya başlarken, Kadıköy'de saha karışıyor, dolayısıyla sosyal medya da. Twitter'ın hızına yetişebilmek mümkün değil. Emenike formayı çıkartmış, "Ben oynamam" demiş, tekrar sahaya yollamışlar, Emre, Slaven Biliç ile tartışmış, biri küfür mü etmiş, aslında öbürü de etmişmiş. 
"İlk 45 dakika futbol yoktu" diye yazıyorlar oyun aklına güvendiklerim. "Panayır yerine döndü" diyor bir diğeri derbi için. "Bu kadar yeter" deyip kapatıyorum Twitter'ı. Barcelona ve Real Madrid ısınmak için sahaya çıkıyorlar. El Clasico'yu izlemek için gelen ve salı sabahı Alpler'de düşen uçakta hayatını kaybeden iki İranlı gazeteci belki de iki sıra önümde ya da arkamda oturuyor, bilmiyorum. Beşiktaş'ın iki-üç net fırsattan yararlanmadığını öğreniyorum. Messi ve Ronaldo'lu kadrolar santra yuvarlığına doğru yürürken Sow'un golü geliyor. "Atamayana atarlar" diyor bir Beşiktaşlı, 140 karakterin tamamını kullanmaya bile gerek duymuyor. Camp Nou'da da aynısı oluyor, kafa golüyle 1-0 öne geçen Barcelona, mutlak fırsatı harcayınca dönen pozisyonda Benzema topuk pasıyla Ronaldo'ya golü attırıyor. Yedek kulübesinin önündeki iki teknik adamı izliyorum bir taraftan, Ancelotti her zamanki lord edasıyla çok sakin, ayakta çizgi kenarında izliyor maçı. Luis Enrique ise kendini yırtıyor her pozisyonda, ikinci yarıda kendi önünden atağa kalkan takımına neredeyse atacağı pası tarif ediyor, gömleği sırılsıklam olmuş ve basın toplantısına geldiğinde ses kalmamış adamda bağırmaktan... Tek pas futbolu, tiki-taka tarihe karışalı çok oldu Barcelona'da. Real Madrid topa sahip olan taraf ama Neymar-Messi-Suarez ile kontratak oynuyor Luis Enrique. Messi'nin ikinci yarıda neden orta sahaya yakın oynadığını "Bu sizin tercihiniz değil"miş edasıyla soran Madrid'li gazeteciye de "Messi sahada özgür" diye cevap verip sezonun ilk yarısında sorun yaşadığı yıldızıyla eski defterlerin açılmasını engelliyor. Suarez'in gol vuruşu basit, zor olanı o top kontrolü. 2-1 kazanıyorlar El Clasico'yu. Barcelona'da rol modeli Guardiola idi Luis Enrique'nin. Onun gibi B takımını çalıştırdı, Roma ondan Guardiola yapmak istedi, İtalyan toprakları hep ters gelir İspanyollara, olmadı. Celta Vigo'da kendini kanıtladı ve futbolu bıraktıktan sonra beş maraton koşan Luis Enrique, sezon başında Barcelona'nın başına geçti. 
Emre Belözoğlu bana hep Luis Enrique'yi hatırlatmıştır ezeli rekabetin iki yakasında forma giyerek. El Clasico kalabalığından kurtulduğumda yedi yıl önce yazdığım satırları arıyorum arşivde. Emre'nin Fenerbahçe'ye geldiği sezonun eylülü. Sormuşum bir yerde: " Emre Barcelona'nın Luis Enrique'si olacak mı Fenerbahçe'de? Real Madrid'den Barça'ya giden ve Barça'lıların kucakladığı adam olabilir mi?" Real Madrid'in Barcelona'yı 5-0 yendiği maçın tabelayı değiştiren adamlarından biriyken, Madrid havaalanının otoparkında gizlice Barcelona'ya imza atan ve transfer duyurulduğunda "Real Madrid yıllarım sezon öncesi hazırlık kampı gibiydi, şimdi Barcelona formasıyla sezona başlar gibiyim" diyen Luis Enrique, El Clasico'nun Figo'dan sonra en nefret edilen adamı oldu. Katalanlar altyapılarından yetişmeyen eski Real Madrid'linin arkasında durdular. O da bu sevgiyi boşa çıkarmadı, ikisi Santiago Bernabeu'da olmak üzere beş kez havalandırdı Real Madrid filelerini sekiz sezonda. Emre ile benzer karakterler oldular sahada hep, rakip futbolcu, teknik adam ve tribünler için zor adam. Karşı tarafı rencide edecek kadar hırslı, gözüpek, çoğu zaman da sinir bozucu. Sporting Gijon'da futbola başlamış Luis Enrique, Barcelona için "Evim" diyor. Galatasaray yıllarını yok sayan, bana kalırsa Avrupa'da hayal ettiği Emre olamadığı için en fazla kendine kızgın olanbir gün pes edip sırf bu yüzden memlekete dönen Emre Belözoğlu, belki de kendini evinde hissetmiyordur Kadıköy'de. Ya da yeteri kadar hissettirmemişler ki ona, her hareketinde sözünde bir fazlalık var. Bakalım, 45'ine geldiğinde Luis Enrique gibi bir evi olacak mı?

90'ların Sezercik'i: Emre Belözoğlu