1 Ekim 2017

Pique'den Ekrem Ekşioğlu'na


Gerard Pique, dünyanın en iyi beş stoperinden biri, Barcelona’nın kaptanı. Gelecekte kulübe başkan olmayı hayal eden, Katalunya’nın bağımsızlık referandumuna destek veren ve siyasi fikirlerini bir futbolcu olarak açıklamaktan çekinmeyen Pique, futbol sonrası hedeflerine ulaşmak için bir taraftan da Harvard’da eğitim veriyor. Yaz aylarında Harvard’da derslere katılan Katalan futbolcu geride kalan haftada Lizbon’da oynadıkları Şampiyonlar Ligi maçına saatler kala video konferans yöntemiyle Harvard’da bir anfiye bağlandı ve 190 öğrenciye bir sunum yaptı. Barcelona’nın yerel köklerinden küresel bir kulübe dönüşmesi hakkında konuşan ve yetiştiği alt yapı La Masia’yı anlatan Pique, “futbol kariyeriyle üniversite eğitimi bir arada yürür mü?” diyenlere de bir cevap vermiş oldu aslında…


Haftada üç maç oynayan, beş gün idman yapan, hayatları tesisler, deplasmanlardaki oteller ve uçaklarda geçen futbolcuların üniversitede okumalarının doğrusu hayatta bir pratiği yok.. Milyon Euro’lar kazanan ve muhtemelen kramponlarını astıkları gün de futbolun içinde teknik adam, yetiştirici, yorumcu olarak kalacak olanlardan mühendis, doktor ve mimar olmalarını beklemek, elbette fazla iyimser bir fikir.. Ama başaranlar var… Bizde üniversite okumuş futbolcular denildiğinde parmakla gösterilen 4-5 isim vardır. Fenerbahçe’de Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman, Beşiktaş’ta ise efsane üçlü Metin-Ali-Feyyaz… Ali Gültekin Marmara Üniversitesi Ekonomi mezunu. İki dil bilen Feyyaz Uçar da aynı üniversitenin spor akademisinde okudu. Uzun yıllardır ekranda futbol yorumculuğu yaparken zarafet dolu Türkçe’siyle hep farklı ve ayrı bir noktada anılan Metin Tekin ise İstanbul Üniversitesi İktisat mezunu… Geçen sezon Göztepe’nin Süper Lig’e yükselmesinde attığı gollerle büyük pay sahibi olan Mehmet Umut Nayır ise halen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitimine devam ediyor. Hayat boyu eğitime inanan isimlerden biri ise Türk futbolunun sahadaki en efendi ve profesyonel isimlerinden biri olan Ekrem Ekşioğlu... Columbia Üniversitesi’ne bu eğitim yılı başında başvuran ve spor endüstrisi sertifika programına yazılan Ekşioğlu, uzaktan eğitimle gelecekte Türk futbolunun yönetim katında etkin rol alabilecek bir yolun başlangıcında…
İtalya’da Juventus defansının uzun yıllardır değişmez ismi Giorgio Chiellini üç yıllık eğitimin ardından Torino Üniversitesi’nden ekonomi yüksek lisans tezini de verip mezun oldu. İspanya’ya uzanalım, Barcelona’dan Iniesta ve Sergi Roberto, Spor Akademisi mezunu, futbolu bırakan Xabi Alonso ve halen Chelsea forması giyen Fabregas ise işletme fakültesinden terkler. Real Madrid yıllarında bir taraftan da eğitim hayatlarına devam eden Arbeloa, işletme ve gazetecilik lisanslarını aynı dönemde alırken, kitap kurdu Granerro ise psikoloji diplomasını evinin duvarına astı… 


Geçmiş yılların efsane isimlerinden Manuel Sanchis ve Butragueno da işletme mezunu. Pirri’nin Tıp fakültesini bitirmesi ise kendi başına bir hikaye… Arjantinli efsane teknik adam Carlos Bilardo da tıp fakültesi mezunu. İspanya’da iki Madrid kulübünde de forma giyen ve gol sevinçleri attığı taklalarla kutlayan Meksikalı santrfor ise –mesleğini yapmasa- da diş hekimi… Brezilyalı efsane Socrates’in tıp fakültesinden mezun olduktan sonra felsefe doktorası yaptığını hatırlamadan olur mu hiç? Fransız teknik adam Arsene Wenger, Arsenal’deki 20 yılı geride bıraktı ama o aslında bir ekonomist… Hollanda’nın yetiştirdiği en büyük ve en zarif golcülerden biri olan Dennis Bergkamp ise makine mühendisi… Rusya’da kendi tekstil markasıyla büyük cirolara ulaşan Andrey Arshavin’in üniversitede bitirme tezinin konusu “Spor giyim üretimdeki yenilikler.”

Ve “Bir futbolcu gün gelir yeşil sahalar dışında profesör ünvanına sahip olur mu?” Bu sorunun cevabı ise Fethi Heper. Türk futbolunun efsane isimlerinden Heper, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olduğunda yıl 1967’deydi. 1974’te futbolu bırakan, 1981’de doçent olan Fethi Heper, 1988 yılında ise profesör ünvanına sahip oldu… Alt yapılarda çalışan futbol adamlarına naçizane tavsiyemdir: “Çocuklara, Oğuz’u, Aykut’u Metin-Ali-Feyyaz ve Profesör Fethi Heper’i anlatın…” Oynarken okusunlar ve pes etmesinler, vazgeçmesinler diye…